Kişisel Yazılarım if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım : Deprem Değil Tedbirsizlik Öldürür!

12 Şubat 2022 Cumartesi

Deprem Değil Tedbirsizlik Öldürür!

Deprem Değil Tedbirsizlik Öldürür

Depremin ülkemizin gerçeklerinden biri olduğunu ve ülkemizin üç aktif deprem fay hattı üzerinden geçtiğini ve bu nedenle ülkemizde şiddetli depremler meydana geldiğini birçok yazıda anlatmıştık. Deprem Değil Tedbirsizlik Öldürür bu yazımda, ülkemizdeki depreme karşı alınan tedbirlerin ne durumda olduğunu, depreme karşı ne gibi tedbirler alınabileceğini anlatmaya çalışacağız. 

Deprem ile ilgili nasıl tedbirler almalıyız? Hangi tedbirlerle depremi en az hasarla atlatabiliriz?
Ülkemizde sıklıkla şiddetli depremler meydana geliyor. Depremler konusunda maalesef yeteri kadar ders alınabilmiş değil. Örneğin, 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Gölcük Depremi, birçok insanın hayatını kaybetmesine, sayısız insanın yaralanmasına ve evsiz kalmasına neden olmuştu. Aslında insanları öldüren depremler değil, insanların deprem konusunda yeterince eğitime sahip olmamaları ve depreme dayanıksız binaların inşa edilmesidir. Öyle ki, 1999 yılında yaşanan deprem, bunun en acı örneklerinden biriydi. Sadece 2020 yılında yaşanan İzmir Depremi, binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Müteahhitlerin daha ucuza mal edip pahalıya satma düşüncesiyle inşa ettikleri çürük binalar, deprem sırasında insanlara mezar olmaktadır! Yaşanan onca büyük depreme, can ve mal kayıplarına rağmen, halen daha deprem konusunda yeterli tedbir alınabilmiş değil. "Büyük İstanbul Depremi Giderek Yaklaşmaktadır" başlıklı yazımızı okuduysanız, büyük bir depremin yaklaşmakta olduğunu ve İstanbul'da depreme karşı alınan tedbirlerin yeterli olup olmadığını daha iyi anlayabilirsiniz. İnsanlar deprem hakkında ya korkuyla yaklaşıp bir kenara atıyor, ya da görmezden gelip önemsemiyor. İşte, insanların deprem hakkındaki bu tavırları, büyük bir deprem meydana geldiğinde sayısız can ve mal kaybına yol açıyor. 

Deprem hatayı affetmez! 

Bu gördüğünüz fotoğrafta binanın depreme karşı dayanıksız olması yüzünden, deprem sırasında nasıl yerle bir olduğunu gösteriyor. Eğer bugün depreme karşı gerekli tedbirleri almazsak, yarın bu tedbirleri almak için çok geç kalmış olabiliriz. Örneğin, 1999 Deprem'inde kaçak yapılaşma ve binaların çürük olması nedeniyle, başta Yalova, Gölcük, Çınarcık olmak üzere birçok şehirde büyük can kayıpları yaşanmıştı. Bazı insanlar, saatlerce ve hatta günlerce göçük altında kalmıştı. Bu durumu düzeltmek için gerekli tedbirleri alma konusunda hala zamanımız var mı, bilmiyorum. Çünkü depremin ne zaman olacağını önceden tahmin etmek, imkânsız. Ancak, günümüzde deprem uzmanları, teknolojiden yararlanarak fay hatlarındaki hareketliliği takip edip, depremlerin ne zaman olacağı ve şiddeti hakkında bazı tahminlerde bulunabiliyorlar. Ancak, depremin ne zaman olacağı kesin olarak tahmin edilemiyor. Bu yüzden bu konuda devletimize ve müteahhitlere büyük görevler düşüyor. 


1. Çürük ve dayanıksız inşa edilen binalar denetlenmeli: 

Devletimiz, deprem yaşanması halinde yıkılma veya ağır hasar görme tehlikesi bulunan, depreme karşı dayanıksız ve çürük olarak inşa edilen yapıları titizlikle ve hassasiyetle denetlemeli. Depreme karşı çürük ve dayanıksız binalar tespit edildiğinde, insanlar bu binalardan tahliye edilmeli ve bu binalar yıkılmalıdır. Ayrıca, bu binaları inşa eden müteahhitler gerek hapis cezası, gerekse para cezası olsun, ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır. Bana soracak olursanız, bu şekilde dayanıksız binalar inşa eden ve insanların canına kasteden müteahhitler cinayetten yargılanmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ancak bu şekilde yapılan bir tedbir, depreme karşı dayanıklı ve sağlam binaların inşa edilmesi ve depremin en az hasarla atlatılması konusunda insanları teşvik edebilir. 


2. Kaçak yapılaşma engellenmeli:

Depreme karşı dayanıksız binalar, genelde kaçak yapılaşma nedeniyle inşa edilen binalardır. Bu binalar, en ufak depremde bile ağır hasarlar alabilecek şekilde çürük ve dayanıksızdır. Örneğin Avcılar'da, 17 Ağustos 1999 depreminde, kaçak yapılaşma yüzünden binaların %20'si yıkılmış ve birçok insan, deprem sırasında hayatını kaybetmişti. Kaçak yapılaşma engellenerek, insanların kaçak yapılan binalardan tahliye edilmesi ve daha sağlam binalarda oturmaları sağlanmalıdır. Ancak, bu şekilde depremi en az hasarla atlatabiliriz. 

3. İnsanlar deprem konusunda eğitilmeli:

İnsanların çoğu, depremi defalarca yaşamalarına rağmen, halen daha deprem konusunda detaylı bilgiye sahip değiller. Deprem öncesinde ve sonrasında ne yapılması gerektiğini bilmedikleri için, deprem sırasında birçok insan hayatını kaybetmektedir. Bu nedenle devletimiz, ücretsiz olarak depremle ilgili ilk yardım kursları açmalı ve insanların bu kurslara katılmaları için insanları teşvik etmelidir. Bu sayede, deprem konusunda insanlar bilinçlenir ve deprem konusunda daha tedbirli ve bilinçli bir şekilde hareket eder. Deprem konusunda eğitilen insanlar, deprem öncesinde ve sonrasında ne yapılması gerektiği konusunda bilgi sahibi olurlar ve depremden nasıl sağ olarak kurtulabileceklerini öğrenebilirler. Bu sayede depremde yaşanan can kayıplarını en aza indirebiliriz. 

Sonuç olarak... 

Maalesef, depremin ne zaman olacağını kesin olarak bilmek imkânsız. Deprem şu anda olabilir, siz bu yazıyı okurken veya ben bu yazıyı yazarken de olabilir, bilmiyorum... Tek bildiğim şey ise, ülkemizin bir deprem bölgesi olduğu, ülkemizde bu yüzden sıklıkla büyük depremler yaşandığı ve depremin en az hasarla atlatılabilmesi için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğidir. Yukarıda belirttiğim tedbirler alınırsa, insanlara deprem konusunda gerekli eğitimler verilirse, depremi en az hasarla atlatabilmek de mümkün. 



Örnek verecek olursak, Japonya'da sıklıkla 8 şiddeti ve üzeri depremler meydana gelmektedir. Bu büyüklükte depremler ülkemizde meydana gelmesi halinde, ülkemizi haritadan silebilecek güçte... Ancak Japonlar, zamanla depremle yaşamayı öğrenmişler ve büyük bir deprem meydana gelse dahi, depreme hiç aldırış etmeden, günlük yaşamlarına devam ediyorlar. İnşa ettikleri binalar, en büyük depreme karşı bile hiç yıkılmadan ayakta kalabiliyor. 

Bizim de bu konuda Japonları örnek almamız ve teknolojiden yararlanarak, depreme dayanıklı ve sağlam binalar inşa etmemiz gerekiyor.


Bu yazımızda, depreme karşı alınan tedbirlerin ne durumda olduğunu ve depreme karşı nasıl tedbirler alınabileceğini incelemeye çalıştık. Dilerim, Deprem Değil Tedbirsizlik Öldürür başlıklı bu yazım, insanların depreme karşı daha iyi bilinçlenmesine yardımcı olur. 

Deprem Değil Tedbirsizlik Öldürür başlıklı yazımı beğendiyseniz, daha fazla yazıdan anında haberdar olmak için Kişisel Yazılarım blogumu takip edebilir,  bu yazıdan daha fazla kişinin istifade etmesi için, sosyal ağlarınızda arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. 

Kişisel Yazılarım bloguma göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür eder, blogumda keyifli vakit geçirmenizi dilerim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder