if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım : psikolojik rahatsızlıkların nedenleri
psikolojik rahatsızlıkların nedenleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
psikolojik rahatsızlıkların nedenleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Nisan 2023 Pazartesi

Günümüzde Yaşanan Birçok Psikolojik Sorunun Kaynağı Nedir?

Özellikle teknolojik gelişmeleri hızla yaşandığı günümüzde, birçok insan psikolojik sorunlarla (depresyon, anksiyete bozukluğu, şizofreni) mücadele ediyor. Bu psikolojik sorunların nedeni ve kaynağı ile ilgili muhteşem bir yazı sizleri bekliyor! 

Bende de "DEHB" (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktive Bozukluğu) rahatsızlığı var. Bu hastalık genelde nörolojik bir hastalık olsa da, psikiyatri de bu hastalığın teşhisini koyabiliyor ve tedavisini yapabiliyor. Ancak, ben bu anlatacaklarımla bu hastalığımla baş etmenin daha iyi bir yolunu öğrendim ve çok şükür bu hastalıktan kurtuldum. 

Önceki yazımda bilinçaltından ve ne işe yaradığı, hayatımızı ne derecede etkilediğinden bahsetmiştim. Yine bu psikolojik sıkıntıların altında da bu bilinçaltımızda kayıtlı bulunan olaylar yatılıdır. Bu psikolojik sorunların temelinde genelde; kendini değersiz hissetme, kendini sevmeme durumları görül-mektedir. Bu değersizlik ve kendini sevmemenin nedenlerine bir bakalım: 

Aile ve Değersizlik 

Özellikle ebeveynlerin çocuklarına olan olumsuz davranışları da çocuklarda değersizlik ve kendini sevmeme durumlarına neden olabilmektedir. Bilinçaltımız biz daha anne karnındayken ve henüz dört aylıkken yaratılmaya başlıyor. Biz daha bunun bilincinde değilken bilinçaltımız, annemizin ve babamızın konuşmalarını duymaya ve bunları kaydetmeye başlıyor. Siz bunların farkında bile değilsiniz ama bilinçaltınız her şeyi iyi-kötü, güzel-çirkin demeden kaydediyor; noktasından virgülüne, saniyesinden dakikasına... 

  Eğer siz anne karnındayken anneniz "Bunu neden doğurmak zorundayım? Bunu doğurmak istemiyorum!" gibi kelimeleri kullanabilir. Bunu kullanırken belki bunu gerçekten demek istemediği ve o anki sinirle söylediği olasıdır. Ancak dediğim gibi, bilinçaltı sizinle asla tartışmaz! Bu olayları kayıt edip etmemeyi size sormaz! Direkt o olayı ve düşünceyi alır ve bilinçaltında depolar. Böylece siz doğduğunuzda fark etmeden o değersizlik duygusuyla yaşamaya başlıyorsunuz. Tabii ki daha dünyaya yeni geldiğiniz, gözlerinizi bile açmadığınız için bunu bilmiyorsunuz, tanımıyorsunuz...

     Ebeveynlerin davranışları, bir bireyin hem fizyolojik hem de psikolojik gelişimi açısından oldukça önemlidir. Çünkü biz doğduğumuz andan evleneceğimiz ana kadar bu insanlarla bir arada yaşıyoruz. Doğduğumuz andan evleneceğimiz ana kadar onlara ihtiyacımız var... Anne ve babası tarafından sürekli eleştirilen, aşağılanan, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bırakılan çocuklar değersizlik ve yetersizlik duygularıyla büyüyor. Bu değersizlik ve yetersizlik duyguları özellikle bizi ergenlik çağında daha çok etkiliyor. Kendimizi değersiz, yetersiz, başarısız hissettiğimiz en hassas dönemlerden birisi. Kişiliğimiz aslında biz ergenlik dönemindeyken oluşumunu tamamlıyor. 

     Ebeveynler tarafından aşılanan bu olumsuz durumlar, zamanla bizde psikolojik rahatsızlıklara neden oluyor. Psikolojik sorunlarla baş edebilmemiz için çoğunlukla antidepresanda çare arıyoruz ama bu durum bizi daha da kötüleştiriyor. 

      Ben bu konuda birçok araştırma yaptım ve birçok kitap okudum. Vardığım sonuç şuydu: Bilinçaltı-mız %95 oranla bizi yönetiyor. Bilinçaltımızda eğer bu olumsuz duygular kayıtlıysa, bilinçaltımız bunu sürekli bize hatırlatıyor. Aslında bilinçaltımız bu şekilde bizi koruyor, ancak biz bilinçaltımıza hep negatif düşünceler yüklediğimiz için hep negatifi hayatımıza çekiyoruz. Böylelikle zamanla psikolojik sorunlarla karşılaşıyoruz. 

      Aslında bu psikolojik sorunlardan kurtulmanın en iyi ve bedava yolu, bilinçaltımızda yer alan bu düşüncelerden kurtulmak! Okuduğum bir kitapta şu yazıyordu: "Düşünceler duyguları yaratır. Sen neyi düşünürsen, o duyguyu yaşarsın!" Kısacası bizim yapmamız gereken şey, bilinçaltımızda ne kadar negatif düşünce varsa, bunları olumlu düşüncelerle değiştirmek... Kolay değil ancak bunu yaptığınızda tamamen iyileşeceğinizi garanti ederim! Çünkü ben de bu uygulamayla birçok psikolojik sorunun üstesinden gelmeyi başardım! 
 
     Kendinizi Yaradanın koşulsuz sevgisine bırakmalısınız! Öncelikle Allah'ın bize sunduğu koşulsuz sunduğu sevgiyi önce kendimize vermeliyiz! Bunu yaparak, bilinçaltımızdaki bu negatif duygulardan kurtulmuş oluruz. Diğer yandan hiçbir duygunuzu saklamayın ve kabule geçin! Örneğin bir arkadaşınız sizi sinirlendirdiyse veya üzdüyse, bu duyguyu saklamayın ve dışa vurarak kurtulmaya çalışın. Bu sayede bu duygudan kurtulduğunuz için bilinçaltınızda yer almayacak. 

      Bilinçaltımızda yer almasını istediğimiz tüm pozitif ve güzel düşünceleri her gün kendi kendimize telkin edebiliriz. Öğrenmek istediğimiz tüm soruların cevaplarını evrene sorabiliriz. Ancak evrene soru sorarken bazı soru kalıplarına da dikkât etmek gerekiyor; 
  1. Evrene soru sorarken asla "neden" sözcüğünü kullanmayın. Bunun yerine "nasıl" sözcüğünü kullanmak daha iyidir. Buna örnek vermek gerekirse; "Neden kilo veremiyorum?" yerine "Nasıl daha sağlıklı ve hızlı kilo verebilirim?" diyebilirsiniz.
  2. Evrene soru sorduğunuzda cevabı için acele etmeyin. Evren genelde sorduğumuz cevapları gerek insanları kullanarak gerek yaşatarak vermektedir. Bu nedenle evrene sorduğunuz cevaplar için acele etmeye gerek yok.

      Dediğim gibi, insanların psikolojik sorunlar yaşamasının temeli bilinçaltıdır. Bilinçaltımızda kayıtlı olan bazı negatif düşünce ve olaylar, ileriki yaşlarda bize psikolojik hastalık olarak dönebilmektedir. Psikolojik sorunlardan kurtulmanın en iyi ve ücretsiz yolu ise bilinçaltımızda yer alan bu düşünceleri, olumlu ve pozitif düşüncelerle yok etmektir. Fizik derslerinde hatırlayın; (+) pozitif kuvvet her zaman (+) pozitifi, (-) negatif kuvvet her zaman negatifi çeker. Hiçbir zaman pozifit ve negatif kuvvetler kendilerini çekmez ve birbirlerini iterler. 

     Söz konusu siz bilinçaltınıza hep olumlu ve pozitif düşünceler yüklediğinizde, negatif ve karamsar düşünceler otomatik olarak kaybolacak ve siz de bu psikolojik rahatsızlıklardan kurtulmuş olacaksınız!










Bu yazıyı beğendiyseniz, Kişisel Yazılarım blogumu takip ederek, yeni gönderilerden anında haberdar olabilirsiniz. Ayrıca Kişisel Yazılarım'daki gönderileri sosyal ağlarınızda paylaşarak, daha fazla insanın okumasına yardımcı olabilirsiniz. Kişisel Yazılarım bloguma gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür eder, Kişisel Yazılarım blogumda keyifli vakit geçirmenizi dilerim.

12 Ekim 2016 Çarşamba

Psikolojik Rahatsızlıklar ve Nedenleri



    Psikolojik rahatsızlıklar, günümüzde çoğu insanın maruz kaldığı rahatsızlıkların başında geliyor. Bazen insanlar bu hastalıklar sebebi ile intihara kalkışabiliyor ve bunların çoğu maalesef ölümle sonuçlanabiliyor. Ha-yat şartlarının zorlaşması, geçim sıkıntısının artması, aile içi huzursuzluk gibi nedenler psikolojik hastalıklara yakalanmamıza neden olabiliyor. Çevremize baktığımızda her 5 insandan 1'i bu hastalıklarla mücadele ediyor. Hastanelerin psikiyatri kliniklerinde sıra bekleyen bir sürü insanla karşılaşabiliyoruz. Kimisi ruhsal bunalımdan, kimisi uyuşturucu ve alkol bağımlılığından psikiyatri kliniklerine başvuruyor. Hatta bazen durumu ağır olanlar, kapalı servislere yatırılıyor. 
   Psikolojik rahatsızlıklar bazen ailelerde boşanmalara, aile içi huzursuzluğa yol açabiliyor. Psikolojik rahatsızlıkların temel sebebinde şunlar yatmaktadır: 
  • Suçluluk duygusu,
  • Yaşama bağlayıcı bir şeyin olmaması,
  • Güvensizlik,
  • Sevgisizlik,
  • İlgisizlik gibi nedenler, psikolojik rahatsızlıkların başında gelmektedir. Bazen de biyolojik olarak beynin farklı bölümlerinde meydana gelen değişiklikler de, psikolojik rahatsızlıkları tetiklemektedir.(Şizofreni, depresyon gibi.) 
Günümüzde en yaygın yaşanan psikolojik tanılar şunlardır: 
  1. Depresyon: Depresyon, insanlardaki yaşanan ruhi bunalımlarla sürekli yaşanan karamsarlık, yaşama isteğinin azalması vb. gibi belirtilerle konulan teşhisin adıdır. İntihar etmek ve intihar girişimleri vakalarının en fazla olduğu psikolojik rahatsızlıktır. Günümüzde insanlarımızın 5/1'i bu rahatsızlıkla mücadele etmektedir.
  2. Şizofreni: Şizofreni, olmayan şeyleri var gibi görmektir. Buna erken bunama da denilmektedir. Maalesef çoğu insan böyle insanları "deli" sıfatıyla damgalamaktadır. Halbuki bu hastalık beyinde meydana gelen bazı değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Uyuşturucu, alkol bağımlılığı bu hastalığın riskini de artırmaktadır. Bu insanlar sürekli hayal görürler. Olmayan şeyleri varmış gibi görürler. Bazıları buna uyanık iken rüya görmek diyor.
  3. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktive Bozukluğu: Bende dahil olmak üzere, pek çok insanda bu rahatsızlık vardır. Bu hastalığı olan insanlarda unutkanlık, isteksizlik, aşırı hareketlilik veya hareketsizlik, öğrenme güçlüğü, başlanan bir işin sonunu getirememek gibi sorunlar baş göstermektedir. Bu hastalığa sahip olan insanlarda zeka geriliği olduğu söylense de, durum bunun tam aksidir. Dikkat eksikliği, beyinde bir bölümde omega 3 eksikliğinden kaynaklanıyor. Ben de zeka testimi ölçtürdüm ve %110 gibi bir oran çıktı. Bu hastalığa erken tanı konulması halinde, ileride iyileşebilmektedir. Ancak tanının gecikmesi halinde bu hastalık çok daha ilerleyebilmekte ve kişinin hayatını olumsuz olarak etkilemektedir.
  Psikolojik rahatsızlıklardan dolayı hastanelere yatma oranı, her geçen gün artış göstermektedir. Bu hastaneye yatışların en büyük sebeplerinden biri de, intihar etmek veya intihara teşebbüstür. Psikiyatri kliniğine gittiğinizde, "Ben intihar ettim veya teşebbüsünde bulundum." diye doktora söylerseniz, sizi hemen hastaneye yatırırlar. Bu psikiyatri servisleri genelde küçük bir koridor ve 3-4 odadan oluşur. Psikiyatri servisinde dışarı çıkamazsınız. Kapalı bölge dışında bir yere gidemezsiniz. Gidebileceğiniz yerler sadece sigara içme odası, koridor ve ortak yaşam alanlarından ibarettir. Buraya kapalı cezaevi desek de yalan olmaz. Kısacası bir psikolojik hastayı, buraya yatırırsanız iyileştirmek yerine daha kötü psikolojisini bozabilirsiniz. 
  Yukarıda saydığımız psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle, bu hastalığı olan insanlar toplum tarafından dışlanabilmekte, alay konusu edilebilmekte ve damganalabilmektedir. Bu gibi durumlar insanlarda iyileşme isteği uyandırmak yerine, daha fazla yaşama isteğinin azalmasına ve daha fazla intihara teşebbüs etmesine sebep olmaktadır. Halbuki bu hastalıklar toplumun en az %70'inin yaşadığı rahatsızlıklardır. Bu nedenle bu hastalıklardan kurtulmak istiyorsak, kişileri damgalamak, alaya almak yerine onlara tedavi olabilmeleri için yardımcı olabiliriz. Unutmayalım ki, biz de bu hastalıklara yakalanabiliriz. 
  
    Psikolojik Hastalıkların En Temel Nedeni
  Hepimizin maruz kaldığı bu psikolojik rahatsızlıkların temel nedeni, hiç şüphesiz manevi olarak huzursuz olmamızdır. Bir türlü bu sıkıntılardan kurtulamıyorsak, bir türlü içimizdeki sıkıntıları atamıyorsak, bunun nedeni kalbimizin manen hasta olmasıdır. Manevi hastalıkları da psikiyatri veya psikologlara giderek gidermek, imkansıza yakındır. 
 
Psikolojik Hastalıkların Çaresi



 Bizim bu dünyaya gelme nedenimiz, Allah'a kul olmak ve O'na ibadet etmektir. Bunu çoğumuz yapmadığımız için, manen bu hastalıklara maruz kalıyoruz. Halbuki Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: 
  "Kalpler, ancak Allah'ı anmakla huzur bulur." (Rad; 28)
  Bizim manen hasta olmamız, Allah'ı anmayı unutmaktan kaynaklanmaktadır. Halbuki insan kendini yaratan Allah-u Zülcelal'i hatırlayıp, O'na yönelse, bu manevi hastalıkların hepsinden kurtulacaktır inşaAllah. Yüce Allah, insanı en mükemmel şekilde yaratmış ve onu en şerefli varlık kılmıştır. Biz Allah'a kul olmak ile mükellef canlılarız. Biz Allah'a gereği gibi yönelip, O'na teslim olmalıyız. 
 
 Psikiyatri ve psikologlara giderek, her gün tonlarca para harcanıyor. Düşünsenize, manevi hastalıklardan kurtulmak için psikolog veya psikiyatriye gidiyorsunuz ve seans başı en az 300 TL ödüyorsunuz. Halbuki bu manevi hastalıklardan kurtulmak için para ödemek yerine, Allah'a yönelerek para ödemeden bu hastalıklardan kurtulmak hem bedava, hem de çok daha etkili. Biz Allah'ı andığımız zaman, Allah'da bizi anacaktır. Nitekim Allah-u Zülcelal, bir ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: 
"Öyle ise yalnız beni anın ki, bende sizi anayım." (Bakara; 152)
  Şimdi bu anlattıklarımdan dolayı, bana 'yobaz' diyenler olacaktır. İnanın ben de Allah'a yönelmeden önce, bu yola 'yobazlık' diyordum. Bende bundan 2 sene evvel, psikolojik rahatsızlıklar geçirdim. Yaşamak istemiyordum. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Sürekli evde kendimi dinliyordum. Bazen iç sıkıntım o kadar fazla oluyordu ki, ancak alkol alırsam rahatlayabileceğimi zannediyordum. 
  Dedem vefat ettiğinde aklım başıma geldi. Ölümün hak olduğunu ve kendime gelmem gerektiğini anladım. Dedemin vefatı, suratıma tokat gibi çarpmıştı adeta. Sonra abdest alıp,  namaz kılmaya başladım.. Baktım ki, bu sıkıntılarım yavaş yavaş azalmaya başladı. "Demek ki, çarem ve ilacım bu imiş. Allah'a yönelmekmiş. Keşke daha önce bunu fark etseydim, keşke daha önce Allah'a yönelseydim." diye düşünmeye başladım. Şu anda sıkıntılarım halen var ama, sıkıntılara karşı sabretmeyi ve dayanmayı öğrendim. Hakikaten insan Allah'a tevekkül edince, sıkıntılar daha kolay geliyor insana. 
 

  Ben asla bu hastalıklara maruz kalan insanları kınamıyorum. Ben de bu hastalıkların evresinden geçtim. Gitmediğim doktor, dolaşmadığım hastane kalmadı. Ben sadece çareyi, ibadet etmekte buldum ve bunu sizinle de paylaşmak istedim. Amacım belki birkaç insana faydalı olabilmek düşüncesinden ibarettir. Lütfen bu yazımı kınama değil de, bir dost tavsiyesi olarak algılayınız. Hem bu yazdığım makaledeki rahatsızlıklar, bunlara karşı bilinçlenmemize de vesile olacaktır.