if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım : büyük istanbul depremi
büyük istanbul depremi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
büyük istanbul depremi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mart 2023 Pazar

Olası İstanbul Depreminde Ne Yapmalıyız?

Öncelikle yazıma, tekrar 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen; 45 bin kişinin vefat etmesine neden olan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerden dolayı, tüm Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa ve diğer şehirlerde depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimle başlamak istiyorum. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Olası İstanbul Depreminde Ne Yapmalıyız?

Bilim insanları senelerce yaşanacak İstanbul depremi hakkında bizleri uyarıyor ve tedbirler almaya davet ediyor. Bu İstanbul depremi her 200 senede bir meydana geliyor ve ciddi yıkıma sebep oluyor. Söz konusu tartışılan durum; depremin olup olmayacağı değil, ne zaman olacağı! Bilim insanları bu depremin en geç 30 sene içerisinde mutlaka meydana geleceğini söylüyorlar. Ancak tam olarak zamanını bilmek, şu anki teknolojiyle mümkün değil. 

İsterseniz İstanbul'da daha önce yaşanan depremleri ve tarihlerini birlikte inceleyelim: 
İstanbul'da geçmişte yaşanan depremlerin yılları sırasıyla şöyledir: 447, 542, 1296, 1509 ve 1719 yıllarında ciddi depremlerle sarsılmıştır. Dikkat ettiyseniz bu deprem her 200 senede bir kendini tekrar etmiş. Son yıl 1719 yılında yaşanan depremden günümüze tam 300 sene geçmiş. Yani artık yaşanacak deprem, uzatmaları oynuyor diyebiliriz. Peki neden uzmanlar bu deprem ve şiddeti hakkında uyarılarda bulunuyor? 

Anadolu, genç bir oluşuma sahip ve üç aktif fay hattı bulunuyor. Anadolu oluşumunu geç tamamladığı için, fay hatları hâlâ aktif ve şiddetli depremler üretmeye devam ediyor. 
Bu haritaya bakarsanız, ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu anlayabilirsiniz. Ülkemizde hâlâ birçok aktif fay hattı bulunuyor ve saatli bir bomba gibi kırılma saatini bekliyor! İşte 6 Şubat'ta yaşadığımız Maraş depreminde birçok insanın hayatını kaybetmesi gibi... Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmamamız gerek. 

İstanbul'a gelecek olursak... Bu harita, İstanbul'da neden büyük bir deprem beklendiğini anlamamıza yardımcı olacaktır. 
Bu fay hattı, İstanbul'un tam da altından geçiyor! 
Bu fay, tam 300 senedir kırılmadı ve her geçen gün enerji biriktirmeye devam ediyor. Her enerji birikmesi, olası bir depremin şiddetini de arttırmaktadır. Bu nedenle uzmanlar  İstanbul'da olası bir deprem yaşanması hâlinde, bunun şiddetinin en az 7.5 olacağını ve iki fayın da kırılması hâlinde iki kez deprem olacağını belirtiyorlar. Kuşkusuz İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık şehridir ve çarpık kentleşmenin çok fazla olduğu bir kenttir. Böyle bir depremin yaşanması, İstanbul için ciddi bir felaket olacaktır! Çünkü hâlen daha insanlar depreme dayanıksız ve çürük binalarda oturmaya devam ediyor. Evler çok iç içe ve olası bir depremde hiçbir yere kaçamayız! İstanbul çok önemli, çünkü eğer İstanbul yıkılırsa tüm Türkiye yıkılır. 

Olası Bir İstanbul Depreminde Ne Yapmalıyız?

  • Öncelikle ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu aklımızdan çıkmamalıdır. Bu gerçekle yüzleşmek ve bu depremi daha az hasarla atlatabilmek için çalışma yapmalıyız.
  • Depreme dayanıksız olarak inşa edilen binalara kesinlikle iskan verilmemeli. Buna göz yuman yetkililer en ağır şekilde cezalandırılmalı.
  • Gerek bireyler gerekse çocuklar deprem konusunda eğitilmeli. Bu eğitimler sıklaştırılmalı ve herkesin katılabileceği ve ücretsiz kurslar verilmeli. Bu sayede deprem konusunda bilinçli hareket ederek, daha az can ve mal kaybıyla depremi atlatabiliriz.






Bu yazıyı beğendiyseniz, Kişisel Yazılarım blogumu takip ederek, yeni gönderilerden anında haberdar olabilirsiniz. Ayrıca Kişisel Yazılarım'daki gönderileri sosyal ağlarınızda paylaşarak, daha fazla insanın okumasına yardımcı olabilirsiniz. Kişisel Yazılarım bloguma gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür eder, Kişisel Yazılarım blogumda keyifli vakit geçirmenizi dilerim.

4 Mart 2023 Cumartesi

İstanbul Depremine Hazır Mıyız?

İstanbul Depremine Hazır Mıyız?

Yazıma öncelikle 6 Şubat 2023'de, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremde hayatlarını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyerek başlamak istiyorum. 

O gün, bir kez daha ülkemizin bir deprem bölgesi olduğunu anlamış olduk. Daha önce de değindiğim gibi, depremden korkmak yerine depremle yaşamayı öğrenmek daha doğru olacaktır. 


Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerde 40 bin vatandaşımızı kaybettik. Bu durum, depreme ne kadar hazır olduğumuzun bir sonucudur. Hayır! Depreme kesinlikle hazır değiliz! Ülkemizde her deprem meydana geldiğinde binlerce insanımızı kaybediyoruz ve bununla ilgili kesinlikle bir şeyler yapılmalı! Gerek devlet, gerek müteahhit gerekse vatandaş olarak herkes üzerine düşeni yapmalıdır. 

Geçen haberlerde görmüştüm. Cennetten bir köşe diye satılan siteler, kitap gibi yıkılmıştı. Bence ev alırken evin dış görünüşünden ziyade depreme dayanıklı olup olmadığı değerlendirilmeli! Aksi takdirde, dünyanın en güzel evini de alsanız en ufak depremde bu ev sizin mezarınız olabilir. Müteahhitler üzerlerine düşeni yapmalıdır. Daha çok kazanacağım diye malzemeden çalmak size hiçbir fayda sağlamayacaktır. Belki böyle maliyetten kazançlı çıkmaya çalışabilirsiniz ancak o ölen binlerce insanın bedelini hangi parayla ödeyeceksiniz! Siz az maliyete çok kazanç sağlamak için o çürük binaları çok güzel görünümlü, lüks(!) olarak sattınız. Ancak bu vatandaşlar sizin yalanınızın bedelini canlarıyla ödediler! 

Devlet yetkililerine gelince! Siz de bu müteahhitlerin bu binaları dikmelerine izin vermekle sorumlusunuz! Sizin üç kuruşa aldığınız rüşvet, iltimas yüzünden bugün binlerce insanımızı kaybettik ve sıranın bize geleceği hiç şüphesiz ortadadır! 

Bugün uzmanlar, sıranın İstanbul'a geldiğini söylüyor. İstanbul'da minimum 20 milyon insan yaşıyor. Bu 20 milyon insanın en az %40'ı çürük binalarda yaşıyor. Bu İstanbul'da yaşanancak depremin en az 7.5 şiddetinde olacağı tahmin ediliyor. Maalesef bu deprem İstanbul'da gerçekleştiğinde, yine milyonlarca insan hayatını kaybedecek! Dikkat ederseniz, "binlerce" değil "milyonlarca" ifadesini kullandım. Çünkü İstanbul'un bir ilçesinde en az 1 milyon insan yaşıyor. Bu deprem riski fazla olan ilçelerde, ölü sayısının milyonları bulabileceği anlamına geliyor. 

Bu resimde gördüğünüz senaryo, eğer İstanbul depremi olursa yaşanacakları simgeliyor. Belki de daha çok korkunç manzaralarla karşılaşacağız. Daha önceki yazılarımda da defalarca ülkemizin bir deprem bölgesi olduğundan bahsettim. Eğer bu yazdığım yazıları yetkililer okumuş olsalardı, şu anda çoktan bu deprem için bir şeyler yapabilirdik. 

İstanbul depremi giderek yaklaşıyor. Bunu ben söylemiyorum, bilim insanları söylüyor! Ancak hâlâ depremlerden ders çıkarılabilmiş değil! Hâlâ çürük binalar yapılmaya devam ediyor. Siz aslında bize ev değil mezar inşa ediyorsunuz! Lütfen müteahittler! Binaları inşa ederken, biraz da vicdan ekleyiniz! 

İstanbul depremine hazır olmadığımızı söylemek istiyorum. Hâlâ birçok çürük bina var ve deprem her an olabilir. Bu süre gittikçe daralıyor. Uzmanların da söylediği gibi; "Deprem uzatmaları oynuyor". Hepimiz elimizi vicdanımıza koymalıyız. Hem devlet, hem müteahhitler hem de vatandaşlar olarak üzerimize düşeni yapmalıyız! Belki ben bu yazıyı yazarken veya siz bunu okurken deprem olabilir. Korkmak yerine tedbir almak daha mantıklı olacaktır. 
Bu yazıyı beğendiyseniz, Kişisel Yazılarım blogumu takip ederek, yeni gönderilerden anında haberdar olabilirsiniz. Ayrıca Kişisel Yazılarım'daki gönderileri sosyal ağlarınızda paylaşarak, daha fazla insanın okumasına yardımcı olabilirsiniz. Kişisel Yazılarım bloguma gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür eder, Kişisel Yazılarım blogumda keyifli vakit geçirmenizi dilerim.


17 Şubat 2022 Perşembe

Büyük İstanbul Depremi - En Riskli ve Güvenli Bölgeler

Büyük İstanbul Depremi - En Riskli ve Güvenli Bölgeler

Kişisel Yazılarım'da yayınladığımız bu yazıda, Büyük İstanbul Depremi yaşanması halinde en riskli ve güvenli bölgeleri sizler için araştırdık. 

Büyük İstanbul Depremi'nin meydana gelmesine çok az bir süre kaldı! Şu anda tartışılan konu, İstanbul Depremi'nin olup olmayacağı değil, ne zaman olacağı. Deprem uzmanları, yıllardır bizi Büyük İstanbul Depremi hakkında ciddi uyarılarda bulunmaktadır. Kişisel Yazılarım'da paylaştığımız bu yazıda, Büyük İstanbul Depremi olması halinde, en çok hangi bölgelerin zarar görebileceğini ve en güvenli bölgelerin nereler olduğunu sizin için araştırdık. 

İstanbul'da depreme dayanıklı ilçeleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Büyük İstanbul Depremi - En Güvenli İlçeler

  • Beyoğlu
  • Beşiktaş
  • Kağıthane
  • Gaziosmanpaşa
  • Şişli
  • Esenler'in bir bölümü
  • Kemerburgaz
  • Sultanbeyli
  • Beykoz'un kıyıdan yüksek kesimleri,
  • Maltepe'nin kıyıdan uzak bir bölümü,
  • Çekmeköy,
  • Sultangazi,
  • Başakşehir'in büyük bir bölümü, 
  • Sarıyer'in sahilden uzak bir bölümü,
  • Arnavutköy,
  • Maslak,
  • Alibeyköy
Bu ilçeler gerek yönüyle gerekse zeminin sert olmasıyla deprem için en güvenli yerlerdir. Bu bölgelerde çürük binalar inşa edilse bile, yıkımlar çok az yaşanacaktır. Ancak yine de buna güvenip çürük binalar yapmak yerine, her zaman sağlam ve dayanıklı binalar inşa edilmelidir. Çünkü, deprem hatayı asla affetmez, size bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödetir. 





Büyük İstanbul Depremi - En Riskli İlçeler

Aşağıda paylaştığımız ilçelerden birinde ikamet ediyorsanız, çok dikkatli olmalısınız! Şimdi sıralayacağımız ilçeler, Büyük İstanbul Depremi meydana gelmesi halinde en çok zarar görebilecek yerlerdir: 

  1. Avcılar: (bu konuya dikkat çekmek istiyorum) Avcılar, belki de İstanbul'un depreme en dayanıksız ilçelerinden biridir. 17 Ağustos 1999 yılında yaşanan Gölcük Depremi sırasında en çok can kaybı Avcılar ilçesinde yaşanmıştır. Avcılar, dolma toprak olduğu için zemini sağlam değildir. Bu da, ufak depremlerde bile binaların hasar görmesine neden oluyor. Örneğin 2019 yılında yaşadığımız 5.8 şiddetindeki depremde, bir caminin minaresi yıkılmış, bazı binalarda büyük çatlaklar meydana gelmişti. 
  2. Büyükçekmece
  3. Eyüp
  4. Beylikdüzü
  5. Fatih/Eminönü
  6. Küçükçekmece (17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depremde, İstanbul'da en çok mal ve can kaybının yaşandığı ilçelerden birisi)
  7. Esenkent, 
  8. Zeytinburnu,
  9. Bakırköy
Dikkat ettiyseniz, depreme dayanıksız olan ilçeler genede denize kıyısı olan yerler. Çünkü, denize kıyısı olan bölgelerde zemin yumuşak oluyor. Yaşanan Gölcük Depremi'nde İstanbul'un en çok hasar gören bölgelerdi. Eğer bu depremin merkez üssü İstanbul olsaydı, yaşanan can ve mal kayıpları çok daha fazla olacaktı. 

Sonuç Olarak - Büyük İstanbul Depremi

Yıllardır uzmanlar Büyük İstanbul Depremi hakkında uyarılarda bulunuyor. Depreme dayanıksız ilçelerde risk daha da artıyor. Bu sefer işin korkuncu, bu depremin merkez üssünün İstanbul olacağıdır. Şüphesiz, İstanbul'da bu ilçelerde yaşıyorsanız, kendinize dikkat etmelisiniz! 

Söz konusu depremin olup olmayacağı değil, Büyük İstanbul Depremi'nin ne zaman olacağı! Eğer deprem hakkında yeterli tedbir almazsak, 17 Ağustos depreminden bile daha ağır sonuçlarla karşılaşabiliriz! Depreme karşı en iyi yapılacak şey, yeterli tedbirler alma konusunda bilgi sahibi olmaktır. 

Tartışılan Konu Depremin Olup Olmayacağı Değil, Ne zaman Olacağı! 

Depremin ne zaman olacağını şimdilik bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, o da Büyük İstanbul Depremi'nin son 30 yıl içerisinde mutlaka yaşanacak olduğudur. Ülkemizin bir deprem bölgesi olduğu da kuşkusuz, inkâr edilemez. İstanbul'da da geçmişte büyük depremler yaşanmış. İstanbul'da son depremin yaşanmasından tam 253 yıl geçti. Sizi korkutmak istemem ama, Büyük İstanbul Depremi'nin olması artık an meselesi! Korkmak yerine, depreme karşı terbirler almalıyız. Ancak, maalesef depreme karşı yeterli tedbirler alınabilmiş değil. Büyük İstanbul Depremi meydana gelmesi halinde, birçok yapının yıkılacağı ve birsürü insanın hayatını kaybedebileceğini söyleyebiliriz. Bu tedbirleri almak için çok uzun bir zamanımız yok! Çünkü Büyük İstanbul Depremi'nin olması, artık an meselesi...



Bu yazıyı beğendiyseniz, Kişisel Yazılarım blogumu takip ederek, yeni gönderilerden anında haberdar olabilirsiniz. Ayrıca Kişisel Yazılarım'daki gönderileri sosyal ağlarınızda paylaşarak, daha fazla insanın okumasına yardımcı olabilirsiniz. Kişisel Yazılarım bloguma gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür eder, Kişisel Yazılarım blogumda keyifli vakit geçirmenizi dilerim.
Büyük İstanbul Depremi - En Riskli ve Güvenli Bölgeler

31 Ocak 2022 Pazartesi

Büyük İstanbul Depremi Giderek Yaklaşıyor!!!






Ülkemiz deprem bölgesidir ve aktif fay hatları üzerinde yer alır. Bu nedenle sürekli depremle yaşamak zorundayız. Senelerdir süregelen bir söylem var: "Büyük İstanbul depremi giderek yaklaşıyor ve bu deprem en az 7 şiddetinde olacak!". Bu açıklama senelerdir yapılıyor ve artık insanlar buna inanmamaya başladı. Ancak şöyle bir gerçek var ki, biz deprem bölgesinde yaşıyoruz, yani depremlerin olması son derece doğal. Bana göre, "Büyük İstanbul  Depremi"nin yaşanma ihtimali çok uzak gelmemeli! İstanbul'da geçmişte birçok deprem yaşanmış ve milyonlarca insanın hayatı kaybetmesine yol açmıştır. Dilerseniz, geçmişte İstanbul'da meydana gelen depremlere şöyle bir bakalım: 




  • Küçük Kıyamet - 22 Ağustos 1509 
Küçük Kıyamet olarak da 22 Ağustos 1509 tarihinde yaşanan deprem, 7,5 şiddetinde olmuş ve 100'ün üzerinde cami, mescid ve 1100'e kadar ev yerle bir olmuştur. Neden olduğu tahribat sebebiyle bu deprem "Küçük Kıyamet" olarak adlandırılmaktadır. 

  • 1766 Depremi - 22 Mayıs 1766 
1766 yılında Kurban Bayramı sabahı meydana gelen deprem, birçok binanın yıkılmasına ve birçok insanın hayatını kaybetmesine neden olsa da, 1506 yılında yaşanan deprem kadar yıkıcı olmamıştır. Ancak artçı sarsıntılar 8 ay devam etmiş ve bu da halkın psikolojisinin bozulmasına neden olmuştur. 

  • 1894 Depremi - 10 Temmuz 1894 
Öğle namazı esnasında gerçekleşen bu deprem, "Büyük Hareket-i Arz" olarak da anılmaktadır. Bu depremde yaşanan ilginç olaylardan biri de, denizin 200 metre geri çekilmiş ve şiddetli dalgalar halinde kıyıya vurmuştur. Bu da, Büyük İstanbul Depremi olması halinde, tsunami yaşanma olasılığını artırıyor. 

Geçmişte yaşanan bu depremlere baktığımızda, bu depremin her 200-250 yılda bir kez gerçekleştiğini görmekteyiz. Son yaşanan deprem ile bulunduğumuz yıl arasında 128 yıl fark var. Ancak uzmanlar bu depremin her an gerçekleşebileceğini, çünkü fay hattında aşırı enerji biriktiğini, bu depremin en az 7 şiddetinde olacağını söylemekteler. Geçmişte yaşanan depremlere bakacak olursak, böyle bir ihtimal de uzak değil! Türkiye, bir deprem bölgesidir. Yani, bu gerçeği kabullenmek ve depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız! 

17 Ağustos 1999 yılında yaşanan Gölcük Depremi, 7.4 şiddetinde olmuş ve sayısız insanın hayatını kaybetmesine, yaralanmasına ve evsiz kalmasına sebep olmuştu. Başta İzmit olmak üzere Yalova, Bursa ve İstanbul'da da ciddi tahribata yol açmıştı. Burada ben bir anımı anlatmak istiyorum; deprem gerçekleşmeden önceki gece tuhaf bir ses duyduğumuzu hatırlıyorum. O zaman 7 yaşındaydım ve Beylikdüzü'nde oturuyorduk. Uğultuya benzeyen bir ses vardı ve gökteki yıldızlar son derece tuhaftı. Bunun büyük bir depremin habercisi olabileceğini düşünmemiştik. Saat sabah 3:05 sıralarında korkunç bir sarsıntıyla uyandık, tahminimce deprem 2-3 saniye sürmüştü. Annem ve babamla korku içinde dışarı fırladık. Neyse ki, oturduğumuz bina son derece sağlamdı ve depremden sonra çatlak bile oluşmadı. O geceyi arabada geçirdikten sonra, yola çıktık. Avcılar, bulunduğumuz bölgeye 30 dakika uzaklıktaydı ve maalesef Avcılar'da oturan insanlar, bizim kadar şanslı değildi! Yıkılan binalar, ceset kokuları hala hafızamda tazeliğini koruyor! Hayatımda ilk defa yaşadığım bu olayı kolay kolay unutacağımı hiç sanmıyorum! Biz o gün yazlığa gidecektik, o yüzden de saat 5 gibi yola çıkmıştık. Gideceğimiz yer, İzmir/Dikili'ydi o yüzden Yalova'dan geçmemiz gerekiyordu. Yalova tamamen yok olmuştu! Evet, evet! Yalova tamamen yok olmuştu! Binaların en az %30'u yıkılmış ve ceset kokuları her yanı sarmıştı! 
Deprem, Türkiye'nin bir gerçeği ve bunu kabullenmemiz gerekiyor. En son 2020 yılında İzmir'de yaşanan 6.9 şiddetindeki deprem, 200 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştı ve bu da Büyük İstanbul Depremi'ni akıllara getirdi! Maalesef depremi önceden tahmin edebilecek bir teknolojiye sahip değiliz ve depremin ne zaman olacağını bilemiyoruz. Deprem uzmanlarına göre bu deprem en geç 20 yıl içerisinde meydana gelecek ve şiddeti de en az 7 şiddetinde olacaktır. Deprem belki ben bu yazıyı yazarken ve siz bu yazıyı okurken de olabilir, yarın da olabilir, ondan sonraki gün de olabilir, bilmiyorum. Tek bildiğim, Büyük İstanbul Depremi'nin mutlaka olacağı ve şiddetinin en az 7 şiddetinde olacağıdır. 1894 yaşında yaşanan tsunami olayını da hesaba katarsak, eğer bu deprem 7 ve üzeri şiddetinde olursa, tsunami yaşanma ihtimali de oldukça yüksek! 

Maalesef ki, ülkemizde sayısız büyük deprem yaşanmasına rağmen, hâlen ders alınabilmiş değil! İnsanlar hâlâ çürük binalar yapmaya devam ediyor! Ucuza mâl edip pahalıya satmak için malzemeden çalıyorlar ve bu nedenle yaptıkları binalar depreme dayanıksız oluyor! Bu ihmalkârlık, depremlerde binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oluyor! Bu insanların katilden bir farkı yok bence! Çünkü, sağlam bina yapıp insanların hayatını güvence altına almak yerine, çürük binalar yapıp insanların hayatını kaybetmesine neden oluyorlar! Büyük İstanbul Depremi giderek yaklaşıyor ve hâlen yeterli önlem alınabilmiş değil! Ancak, bunu değiştirebilmek için hâlâ zamanımız var. Daha sağlam binalar dikebiliriz, malzemeden çalmadan, insanların hayatını kaybetmesine neden olmadan, depremden daha az zararla çıkabiliriz! Unutmayın, bugün bu dediklerimi saçma buluyor olabilirsiniz ama deprem olduğunda bu dediklerimi daha iyi anlarsınız! 

Deprem olacak, bunu değiştiremezsiniz. Deprem de; yağmur, kar, dolu gibi bir doğa olayıdır, bunu kabullenmek zorundayız. Türkiye de bir deprem bölgesi ve üç aktif fayın üzerinde bulunuyor. Sizi korkuttuğumu düşünüyorsunuz, ama korku bazen iyidir. Korku, tedbir almayı tetikler. O yüzden de, depreme karşı yeterli tedbirler alma konusunda gayretli olmalıyız. Depremle yaşamayı öğrenmeli ve insanları bu konuda bilinçlendirmeliyiz.




Belki bunları anlattığım için bana kızabilirsiniz! "Şu adama bak, felaket tellallığı yapıp bizi korkutmaya çalışıyor!" diyebilirsiniz. Ancak, bu anlattıklarım depremle yaşamayı öğrenmek zorunda olduğumuzu hatırlatmak ve bu depremde görülecek zararın en aza indirilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda fikir ve düşüncelerimi paylaşmaktır.




















Bu yazıyı beğendiyseniz +1 butonuna basmayı ve blogumu takip etmeyi unutmayınız. Ayrıca bana destek olmak için blog sayfamda bulunan Google reklamlarına da tıklayabilirsiniz. Teşekkürler!

12 Mart 2018 Pazartesi

Büyük İstanbul Depremi Hakkında

Büyük İstanbul Depremi Hakkında

Beklenen İstanbul depremi hakkında yazacağım bu yazı, yediden yetmişe herkesi ilgilendiriyor. Bu nedenle bu yazacağım yazıyı herkesin bilgilenmesi için, mümkün olduğunca paylaşmaya gayret edelim.

Herkesin bildiği üzere, 17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi, yüz binlerce insanın ölmesine ve yaralanmasına yol açmıştı. Aradan 19 yıl geçmesine rağmen, 17 Ağustos depremi halen daha tazeliğini korumakta. 17 Ağustos daha hafızalarda tazeliğini korurken uzmanlar, Büyük İstanbul Depre-mi hakkında uyarılarda bulunmaya başladılar. Senelerdir yapılan uyarılar ve bir türlü gerçekleşmeyen bu deprem, artık kabak tadı vermeye başladı. Ama, bilimadamları bu depremin önümüzdeki 20 yıl içerisinde her an olabileceğinin uyarılarını yapmaktalar. Bilimadamlarına göre, 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremle, segment İstanbul'a kaymış ve mutlaka bunun büyük bir deprem meydana getireceğinin uyarılarını yapıyorlar.

Türkiye Deprem Haritası
Şu bir gerçektir ki, ülkemizde Kuzeydoğu Anadolu ve Batı Anadolu fay hatları yer almakta ve halen faal halindedir. İstanbul üzerinden geçen fay hattı, son enerjisini 17 Ağustos 1999'da boşaltmıştı. Ama ne var ki, aradan 18-19 sene geçmiş ve fay birikmeye devam etmekte. Depremin olması halinde minimum 7.1 şiddetinde olacağını ve 1999 depreminden daha dehşetli olduğunu belirten uzmanlar, depremin merkez üssünün İstanbul olacağını söylemekteler. Söz konusu konu İstanbul olunca ki, 20 milyon nüfuslu bir mega kentten söz ediyoruz, yaşanacak felaketin boyutlarını düşünmek bile insanı tedirgin etmeye yetiyor. Bugünlerde haberleri izlediyseniz, Büyük İstanbul Depremi'nin artık yaklaştığını ve her an olabileceğini söylemekteler. 

İstanbul, çarpık kentleşmenin yoğun olduğu bir şehir. Bu nedenle Büyük İstanbul Depremi meydana geldiğinde, ölümler ister istemez en az 200.000 kişiyi bulacaktır. Çünkü çarpık kentleşme, depremden kaçmayı da zorlaştırıyor. Her tarafın binalarla çevrelendiği bir yerde, depremden nasıl kaçabilirsiniz ki? Kesin olarak bildiğim tek şey, Büyük İstanbul Depremi mutlaka meydana gelecektir. Allah korusun şiddeti en az 7.1 şiddetinde olacaktır. İstanbul'da bu depremin olması ve yıkımın fazla olması durumunda, tüm Türkiye bundan etkilenecektir. Çünkü İstanbul ülkemizin ekonomi, sanayi ve eğitim bakımından en önemli şehri. Allah korusun İstanbul'da yaşanacak bu deprem, İstanbul'u yok olmanın eşiğine getirebilir. Çünkü 17 Ağustos depreminden 18-19 yıl geçmesine rağmen, halen daha deprem için alınmış önlemler söz konusu değil.
İstanbul'da çarpık kentleşmenin fazla olmasının yanında, depreme dayanıksız binaların fazla olması, felaketin boyutlarını daha da artıracaktır. Çünkü, insanları depremler değil, binalar öldürüyor. Aradan geçen 18 yıla rağmen, maalesef depremden ders alabilmiş değiliz. Halen daha daha ucuza mal edip, daha pahalıya satmak için depreme dayanıksız binalar yapılmaya devam ediyor. Gecekonduların da yoğun olduğu İstanbul, deprem için hiç de güvenli bir yer değil. Deprem bu ülkenin kaçamayacağı bir gerçek çünkü deprem kuşağının üstünde yaşıyoruz. Depremin olacağı kesin ama depremle yaşamayı ne kadar öğrendik? Orası kesin değil! 

Büyük İstanbul Depremi meydana geldiğinde, İstanbul'u bekleyen asıl tehlike boğaz köprülerinin yıkılması olacaktır. İşte bu köprüler yıkılırsa, İstanbul'da hayat tamamen duracaktır. Yani asıl tehlike deprem anında değil, depremden sonra olacaktır.

Bu yazımı beğendiyseniz +1 tuşuna basmayı ve daha fazla yazımdan anında haberdar olmak için, blogumu takip etmeyi unutmayın. Bana destek olmak için Google reklamlarına da tıklarsanız çok sevinirim.

Kaan Akalın