if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım : osmanlı imparatorluğu
osmanlı imparatorluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
osmanlı imparatorluğu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ağustos 2017 Cumartesi

Osmanlı Devleti Yıkılmasaydı Neler Olurdu?

Osmanlı Devleti Yıkılmasaydı Neler Olurdu?

1299 yılında kurulduğunda küçük bir beylik olan Osmanoğulları, kısa sürede üç kıtaya hakim olan Osmanlı İmparatorluğu'na dönüşmüştür. Tabii ki, bunda Osmanlı'nın gösterdiği büyük askeri ve siyasi başarıların büyük bir rolü vardır. Ancak, kısa sürede küçücük bir beylikten, kocaman bir imparatorluğa ulaşmak, sadece askeri ve siyasi başarılarla mümkün değildir. Osmanlı Devleti, fethettiği topraklarda eşitlik siyasetini başarıyla sürdürmüştür. Fethettiği topraklardaki farklı dine mensup olan insanlara, dinlerini yaşamalarında serbest bırakmıştır. Fethettiği topraklarda sevgi, barış, kardeşlik tohumları ekmeye çalışılmıştır. Gerçekte, Osmanlı'nın topraklarını genişletmesinin asıl sebebi, kuşkusuz İslam'ı yaymaktır. Ecdadımızla gurur duymamız için birçok neden vardır. En önemlilerinden biri de bence, sömürgecilik yerine serbestlik getirmeleridir. İnsanları İslam'ın merhameti ve adaletiyle kucaklamalarıdır. Kafiri her zaman dize getirmeyi başaran Osmanlı İmparatorluğu, yı-kılışından 98 sene geçmesine rağmen, halen kalplerdeki sevgisi tazeliğini korumaktadır. Onlar, bizim şanlı dedelerimizdir. Onlar, üç kıtaya,  7 denize İslam'ı yaymak için, kardeşlik ve sevgi bağlarını kuvvetlendirmek için uğraştılar. Bunda da başarılı olduklarını söylemek gerekir. 

Osmanlı Padişahları, Ehli Sünnet'ten asla taviz vermemiş, Kur'an ve Sünnet'in dışına asla çıkmamış insanlardır. Hatta derler ki, "Osmanlı padişahlarının hepsi evliyadır!" Nitekim, hiçbir medeniyetin ele geçiremediği İstanbul'u fethetmek yine bize nasip olmuştur. Gerçekten, insan önlerinde saygıyla eğilmek istiyor. Zoraki değil, gönülden... Şanlı ecdadımıza buradan Allah'tan rahmet diliyorum.

Peki Osmanlı şu anda yaşasaydı, neler olurdu? Nasıl bir şekilde yönetilirdik? Nasıl bir konumda olurduk? Osmanlı hiç toprak kaybetmeseydi, nasıl bir halde olurdu? Bence, Osmanlı halen yaşasaydı dünya çok daha farklı bir yer olurdu. Kafirler, kolay kolay mazlum Müslümanlara zulüm yapamazlardı. Savaşlar biter, kardeşlik, sevgi, hoşgörü ve adalet her yerde hakim olurdu. Kafirin kökü kurutulur, kimse İslam'a zarar vermeye cesaret veremezdi. Çünkü, geçmişte ecdatlarımız bunu yaptılar! Asla kafire boyun eğmediler, eğdirttiler! Asla kimseye kul, köle olmadılar. Devleti sadece Kur'an ve Sünnet dairesinde yönettiler. Şimdi de aynısının olabileceğine kanaatim tamdır. Eğer Osmanlı bugün eski sınırlarında olsaydı, bugün Makedonya'da, Bulgaristan'da zulümler olmayacaktı. Filistin'de, Suriye'de mazlum kanı akmayacaktı. İslam daha da güçlenecek, her ülkeye, her şehre, her kasabaya girecekti şüphesiz! 

İlgi ve alakanıza teşekkür ederim. 
Kaan Akalın

11 Ağustos 2017 Cuma

Osmanlı Devletini Zayıflatan Neden Nedir?

osmanlı ile ilgili görsel sonucu
Hepimizin bildiği gibi, 1299 yılında kurulan Osmanoğulları beyliği, 200 sene içerisinde üç kıtaya hakim bir imparatorluk halini almıştı. Osmanlı Devleti, üstün askeri başarılarıyla, siyasi alanda, teknolojik alanda üstünlükleriyle, kısa zamanda güçlenmeyi başarmıştı. Ama, üç kıtaya yayılmış büyük bir imparatorluğu zayıflatan ne olabilirdi? Şimdiye kadar ki okuduğunuz tarih kitaplarını bir kenara bırakın ve benim bu yazıma bir göz atın! 


Osmanlı İmparatorluğunun zayıflamaya başlaması, Kanuni Sultan Süleyman zamanında başladığını söyleyebiliriz. Çünkü, o döneme kadar hiçbir Yeniçeri ayaklanması yaşanmamıştı. Ancak, zamanla güçlenen Yeniçeriler, artık kendilerini Kanuni döneminde de hissettirmeye başlamışlardı. Konuya dini açıdan değil de, siyasi açıdan bakacak olursak, Kanuni, II. Selim'i tahta geçirmekle büyük bir hata yapmıştı. Çünkü, Kanuni Sultan Süleyman'ın en büyük oğlu olan I. Mustafa'yı idam ettirmişti. I. Mustafa, II. Selim'e göre daha deneyimli ve bilgili bir şehzadeydi. Ayrıca, devleti daha iyi yönetebilecek bir kabiliyete sahipti. Ancak, Kanuni I. Mustafa'nın kendisine ihanet ettiği gerekçesiyle, kendisini idam ettirmişti.

Kanuni Sultan Süleyman'ın hatası, sadece I. Mustafa'yı idam etmek değildi. Ayrıca, görevinde son derece başarılı olan, Mohaç Meydan Savaşı ve daha birçok zaferde önemli payı bulunan Sadrazam İbrahim Paşa'yı idam ettirmekti. Gerçekten de, son derece başarılı, siyasi, askeri ve diğer alanlarda oldukça üstünlük gösteren bir padişahtı. Ancak ne var ki, yine bir fitne sebebiyle idam edildi. Bu fitneleri de çıkaran, Hürrem Sultan'dır. Sarayda hakimiyet kurmak isteyen Hürrem Sultan, ne kadar düşmanı varsa, çıkardığı fitneler sebebiyle, tüm düşmanlarını saf dışı bırakmıştı. Osmanlı'nın zayıflamaya başlamasından sorumlu olanlardan biri, şüphesiz Hürrem Sultan'dır.

I. Mustafa ve Pargalı İbrahim Paşa yaşasaydı, belki de şu anda Osmanlı Devleti yıkılmamış olacaktı. Çünkü, üç kıtaya yayılmış kocaman bir imparatorluğu yıkabilmek akıl karı değildir. İşte, Osmanlı Devleti zayıflamaya dışarıdan değil, içeriden başlamıştır. Çıkan fitneler sebebiyle, eski haline gelememiştir. Kanuni Sultan Süleyman son derece başarılı, adaletli, savaş ve diğer alanlarda birçok padişahtan üstün olmasına rağmen, bu yaptığı hata, Osmanlı Devleti'nin zayıflamasına yol açmıştır. Tabii ki, Osmanlı'yı zayıflatan sadece bu neden değil. Bunun arkasını daha başka şeyler izlemiştir. Ben burada sadece, Osmanlı'nın ne zaman zayıflamaya başladığını açıklamaya çalışıyorum. Çünkü, koca bir imparatorluk, üç kıtaya hakimiyet kurmuş bir devlet, basit hatalarla yıkılacak değildi.

Belki de, bu saydığım isimler o zaman hayatta olsaydı ve halen devleti yönetiyor olsalardı, belki de Osmanlı Devleti, çok daha farklı yerlere gelecekti. Hatta belki de, Avrupa'nın tamamı Osmanlı'ya ait olacaktı. İşte, bir devlette ne kadar fitne fesat olursa, o devlet istediği kadar güçlü olsun yıkılmaya mahkumdur. Çünkü sağlam bir kaleyi yıkmanın en kolay yolu, kaleye dışarıdan değil içeriden saldırmaktır. Yani, Osmanlıyı zayıflatan, aslında dış nedenler değil.

Peki, ya şu anda Osmanlı ayakta olsaydı? Halen daha padişahlıkla yönetilseydik? Neler olurdu? Nasıl bir yaşam bizi beklerdi? Şu anda Osmanlı nasıl bir konumda olurdu? Gerçekten merak ettiğim bir konudur. Ancak emin olduğum bir şey var, o da Osmanlı halen yaşıyor olsaydı, İslam beldelerinde kimse mazlum Müslümanlara zulüm edemezdi. Savaşlar durur, her tarafta adalet ve hoşgörü hakim olurdu. Çünkü Osmanlı padişahları, fethettikleri topraklarda farklı dinden ve inanıştan olan insanlara, hep hoşgörülü ve adaletli davrandılar. Ayrı gayrı gözetmeden, her dinden insana aynı eşitlikte davrandılar. Bugün de olsa, aynı şekilde davranırlardı.

Osmanlı'yı sevmek şöyle dursun, Osmanlı aşığı bir insanım. Çünkü, ecdadımızın çok örnek alınacak davranışları vardır. Osmanlı yıkılmasından 97 yıl geçmesine rağmen, halen özlemini sürdürmektedir. Kalplerdeki yeri, halen daha yerini korumaktadır. Bu şanlı ecdadımızın ruhlarına Allah'tan rahmet dilerim. Rabbim, ecdadımızı örnek almayı, onlara layık bir nesil olabilmeyi nasip eylesin. Rabbim şefaatlerine nail eylesin.

İlgi ve alakanıza teşekkür ederim.
Kaan Akalın