if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım : rüya
rüya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
rüya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Şubat 2022 Pazar

Rüyalar Hakkında

Rüyalar Hakkında

Rüyalarımız hakkında neler biliyoruz? Neden rüya görüyoruz? Din ve psikoloji rüyayı nasıl tanımlıyor? Rüyalarımız gelecekten haber verebilir mi? Rüyalar hakkında keyifli ve sürükleyici bir yazı sizleri bekliyor! 

Rüyalar, insanlık tarihinin başlangıcından beri, insanların hep merak ettiği bir konu olmuştur. Din, felsefe ve psikolojinin rüyalar hakkında birtakım tanımlamaları mevcut. Örneğin psikoloji "rüya" kavramı hakkında "beynimizin uyku sırasında bilinçaltını kullanarak değişik obje ve olaylar" olarak tanımlarken, dinimiz İslam ise "rüya" kavramını "ruhun vücuttan kısa sürede ayrılmasını ve geçici ölüm" olarak tanımlamaktadır. Psikolojiye göre hemen hemen herkesin rüya gördüğünü, rüya görmediğini zanneden kişilerin gördükleri rüyayı hatırlamadığını söylemektedir. Hemen hemen her gece gördüğümüz rüyaların bazı işaretleri olabiliyor ve bu suretle rüyalar tabir ediliyor. Rüya tabiriyle uğraşan kişilere "Rüya Tabircisi" adı veriliyor. Bu kişiler, insanların rüyalarında gördükleri değişik obje ve olaylardan yola çıkarak, insanların gelecekte neler yaşayabileceği hakkında tahminlerde bulunuyor. 

İslam Dininde Rüya Tanımı 

Dinimiz İslam, rüyayı geçici bir ölüm olarak ve uykumuzda ruhumuzun geçici olarak bedenimizi terk ettiğini belirtmektedir. Bu konu, Kur'an-ı Kerim'de şu şekilde özetlenmiştir: "Allah, ölüm vakitleri geldiğinde insanları vefat ettirir, ölmeyenleri uykularında (bilinç kaybına uğratır). Ölümüne hükmettiklerinin canlarını alır, diğer canları da belli bir süreye kadar bedenlerine salar. Kuşkusuz, bunda düşünenler için dersler vardır." (Zümer Sûresi, 42. Ayet) Bu ayetten yola çıkarak, rüya denen kavramın aslında "ruhumuzun geçici olarak bedenden ayrılması" sonucu çıkarılabilir. Çünkü ayette "ölmeyenleri uykularında vefat ettirir" diye bir ibare yer alıyor. Söz konusu dinimiz, rüyanın geçici bir ölüm olduğunu ve ruhumuzun geçici olarak ruhumuzu terk ettiğini öne sürüyor. Yani, uyuyan her insan aslında bir şekilde ölüyor ve uyandığı zaman da tekrar hayata dönüyor. Bir başka değişle, uyku denen kavram "yarı ölüm" olarak tanımlanıyor.   

Psikolojide Rüyanın Tanımı: Psikoloji bilimi, rüya ile yakından ilgilenmekte ve bu konuda birçok araştırma yapmaktadır. Psikoloji, rüyanın bilinçaltımızda yer alan tüm şeylerin, rüya olarak uykumuzda yer almasıdır. Buna göre, bilinçaltımızda ne varsa, uykumuzda onu rüya olarak görüyoruz. Uykumuzda gördüğümüz rüyalar, bilinçaltımızın bir yansımasıdır. Kimi psikoloji uzmanları, rüyalarımızın zihnimizin ürettiği obje ve nesnelerden ötürü olduğunu savunsa da, çoğu bilim adamına göre rüyalarımızın zihnimizden kaynaklanmadığını, zihnimizin bilinçaltında yer alan objelerin, rüya olarak yansıdığını belirtmektedir. Ancak rüyanın kesin ve net bir tanımı henüz yapılabilmiş değil. Psikoloji uzmanlarının yaptığı onca bilimsel deney ve çalışmalara rağmen, "rüya" kavramı, hâlen bir cevap bulabilmiş değil. 

Rüyalar Gelecekten Haber Verebilir mi?

Belki de rüyaları en ilginç kılan özelliklerden biri de, hiç şüphesiz gelecekten haber verip veremeyeceğidir. Bazı kişiler, rüyalarımızda gördüğümüz nesne ve olaylardan yola çıkarak, geleceğe dair bazı tahminlerde bulunuyor. Rüyalar hakkında yapılan bu tahminlere "rüya tabiri" deniyor ve rüya tabiriyle uğraşan kişilere "rüya tabircisi" adı veriliyor. Rüya tabirleri hem psikolojik, hem de dini olarak yorumlanabiliyor. Tüm bu durumlar, rüyaların bize verilen bir mesaj olabileceği ve gelecekten haber verebileceğini düşünmemize neden oluyor. Bazen, uykumuzda gördüğümüz ve saçma sapan olarak düşündüğümüz rüyaların bile aslında bize verilen bir mesaj olabileceği de mümkün. Örneğin, yıllar önce bir seyahate çıkacağını gören bir kimse, bu rüyayı saçma sapan ve gerçekleşmesi mümkün olmayan bir rüya olarak tanımlayabiliyor. Ancak bu rüya, seneler sonra aynen rüyada görüldüğü gibi gerçekleşebiliyor. Belki de rüyalar, gelecekte yaşayacağımız olayların bir provası olabilir... Bazen gördüğümüz rüyaların çoğu geçmişte yaşadığımız ve bilinçaltımızda kayıtlı nesne ve olaylardan ibaret oluyor. Ancak bunları çoğu zaman hatırlamıyoruz bile..  
Bazen okuduğum aşk hikayelerinde; bir adamın rüyasında gördüğü bir kıza aşık olduğu ve bu kızı gelecekte bulup onunla aşk yaşadığına şahit olmuştum. Bu durum, "rüyalar gerçekten gelecekten haber verebiliyor" diye düşünmeme neden oldu. Gerçekten ilginç, değil mi? Aslında gelecekte neler yaşayacağımız merak ediyorsak, belki de gördüğümüz rüyaları ciddiye almalıyız. Saçma sapan zannedip önemsemediğimiz rüyalar bile, belki bir mesaj niteliği taşıyor olabilir! Dinimiz ve psikoloji rüyalar için farklı tanımlamalar yapsa da, rüyaların bir mesaj taşıdığını ve gelecekte yaşayacaklarımızın bir yansıması olabileceğini düşünmek, pek de mantıksız değil! Belki de, gördüğümüz rüyaları önemsememiz gerekiyor. Aslında, her gece gelecekten haber veren ve bir mesaj niteliği taşıyan sayısız rüyalar görüyoruz, ancak bu rüyaların sadece çok azını hatırlayabiliyoruz. Rüyalar, birçok insanın hayatının değişmesine yol açmıştır. Örneğin Peygamber Efendimiz (S.A.V), Mekke'nin fethedileceğini rüyasında görmüş ve aynı günün sabahı, Mekke fethedilmişti. Bir başka örnek, Hz. Yusuf'un en önemli mucizelerinden birisi de rüyaları doğru şekilde tabir etmesiydi. 
Hz. Yusuf, Mısır'da zindanda kaldığı günlerde, sayısız insan hakkında rüya tabirlerinde bulunmuş ve bu rüya tabirlerinin hepsi de gerçekleşmişti. Hatta, dönemin firavunu Hz. Yusuf'un bu mucizesini keşfetmiş ve Hz. Yusuf'u zindandan çıkararak, devlet yönetiminde önemli bir mevkiye getirmişti. İşte tüm bu yaşananlar, rüyaların gelecekten haber verebileceğini ve bir mesaj unsuru olduğunu kanıtlıyor. Gördüğümüz bu rüyalar belki bir gün sonra, belki aylar ve yıllar sonra, tam rüyamızda gördüğümüz şekliyle veya benzer şekillerde karşımıza çıkabiliyor. Belki de, geleceğimizi merak ediyorsak, rüyalarımıza bakmamız gerekiyor. 
Rüyalar Hakkındaki Kendi Düşüncem 
Rüyalar hakkında paylaştığım birçok bilgiden sonra, rüyalar hakkındaki kendi düşüncemi de paylaşmak istiyorum. Aslında bana göre rüyalarımızda ne görüyorsak, gelecekte de onu yaşıyoruz. Belki bir gün, bir ay veya yıllar sonra, gördüğümüz rüyalar bir şekilde karşımıza çıkıyor. Aslında her gece bir sürü rüya görüyoruz, ancak çoğunu hatırlamıyoruz. İnsanlar, gördüğü rüyaların sadece %10'u hatırlıyor. Ben, rüyalarımızın bir mesaj niteliği taşıdığını düşünüyorum. Görülen rüyalarda ne hatırlıyorsak, mutlaka tabirine bakmamız gerekiyor. Belki de bu şekilde gelecekte neler yaşayacağımızı az-çok tahmin etmiş oluruz. Rüyalar hakkındaki tanıma gelince, ben dinimizin yaptığı tanımı daha doğru buluyorum. Çünkü, uyuduğumuz zaman neredeyse hiçbir organımız çalışmıyor. Vücudumuzun derin uykuda olduğu ve bu durumun "ram uykusu" olarak tanımlandığı sürede rüya görüyoruz. Ve ilginçtir ki, gördüğümüz rüyalar sadece birkaç saniye sürüyor. Rüyamızda ruhumuz bedenimizden ayrılarak farklı yerlere gidiyor ve uyandığımızda tekrar yerine geliyor. Belki de bilinçaltımızda yaşadıklarımız da, rüyalarımıza etki ediyor. Bence, her iki durumda kulağa mantıklı geliyor. İnsanların rüya sırasında ruhlarının bedenlerinden ayrılması ve bilinçaltında yer alan nesne ve olaylarla karşılaşması... 

Sizler rüyalar hakkında neler düşünüyorsunuz? Gördüğünüz rüyaların ne kadarını hatırlayabiliyorsunuz? Gördüğünüz ve gerçekleşen bir rüyanız var mı? Bu konudaki görüş ve deneyimlerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.

Rüyalar hakkında yazıma göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür eder, bu yazımın size faydalı olmasını dilerim. Umarım bu yazdıklarım, rüyalar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmanızı sağlar. Unutmayın, bilginin zararı değil yararı olur. 

Rüyalar hakkında yazdığım bu yazıda hiçbir kopya, alıntı vs. kullanmadım. Bu yazıyı hazırlarken, tamamen özgün olarak, yaptığım araştırmalar ve bu konuda sahip olduğum bilgilerden yararlanmaya çalıştım. Umarım, rüyalar hakkında yazdığım bu yazıyı beğenirsiniz. Yeni yazımda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın! 

Rüyalar Hakkında adlı yazımı beğendiyseniz, +1 (beğen) tuşuna basmayı ve daha fazla insanın bu bilgiden yararlanması için sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı unutmayın. Yazdığım yazılardan anında haberdar olabilmek için, blogumun sağ üst köşesinde yer alan "takip et" butonuna tıklayarak, takipçim olabilirsiniz. 

Kişisel Yazılarım blog yazarı olarak, profesyonel bir blog yazarı olmadığımı ve bunun için daha çok yol kat etmem gerektiğini biliyorum. Kişisel Yazılarım blogumda her gün yayınladığım çeşitli konulardan oluşan yazılarla, bu konuda kendimi her gün geliştiriyor ve yetiştiriyorum. Kişisel Yazılarım blog yazarı olarak da, siz değerli ziyaretçilerimin desteğini bekliyorum. Kişisel Yazılarım blogumda okuduğunuz ve paylaştığınız her makale, beni profesyonel bir blog yazarı olmaya daha da yaklaştırıyor. Onun için, lütfen mümkün mertebe okuduğunuz ve beğendiğiniz her makaleyi sosyal medyada arkadaşlarınızla paylaşınız. 

Kişisel Yazılarım blog yazarı olarak, blog sitemi daha da geliştirerek ücretli bir alan adına taşımak istiyorum. Yani, adresimin "kisiselyazilarimkaan.blogspot.com" olarak değil, "kisiselyazilarimkaan.com" olmasını istiyorum. Bu nedenle de maddi olarak desteğe ihtiyacım var. Sizden istediğim, blog sitemde yer alan Google reklamlarına birer kez tıklamanızdır. 

Kişisel Yazılarım blog yazarı olarak teşekkür eder, blogumda keyifli vakit geçirmenizi dilerim. 



























Bu yazıyı beğendiyseniz +1 butonuna basmayı ve blogumu takip etmeyi unutmayınız. Ayrıca bana destek olmak için blog sayfamda bulunan Google reklamlarına da tıklayabilirsiniz. Teşekkürler!

3 Mart 2018 Cumartesi

Rüyalar Hakkında Beyin Fırtınası

Rüya, hemen hemen hepimizin uykumuzda gördüğü bir olay. Rüyayı dinimiz, bilim adamları ve filozoflar farklı şekilde tanımlamışlardır. Bilim adamları rüya için "Beynimizin bilinçaltı-mızı kullanarak üretmiş olduğu bir dünya" olarak tanımlarken, dinimiz ise ruhun geçici olarak bedenden ayrılması şeklinde tanımlamıştır. Rüyanın gerçekliği hakkında şüphe olmasa da, rüyalar bilim dünyasının halen daha tartışma konusu olmuştur. Bu yazımda, yaptığım araştırmalardan yola çıkıp, biraz da hayal gücümü kullanarak, rüya hakkında bir beyin fırtınası yapmaya çalıştım. Sizleri bu yaptığım beyin fırtınasıyla başbaşa bırakıyorum!

Bilimadamlarına göre, her insan rüya görüyor. Ancak bu insanlar gördüğü rüyayı hatırlamıyor. Hatta bilim insanlarına göre, görme engellilerin dahi rüya görmesi söz konusu. Bilime göre, görülen rüyaların sadece %5'lik bir kısmını hatırlayabiliyoruz.  Bu gördüğümüz rüyalar, daha önce yaşadığımız ve bilinçaltımıza kaydolmuş obje, olay, nesne, kişi vb. gibi şeyleri, beynimiz bir şekilde rüyaya çeviriyor.  Rüya hakkındaki konular, insanoğlunun başlangıcından beri devam etmektedir.



Rüyalar Gelecekten Haber Verir mi?

İşte, benim en çok merak ettiğim ve içinden çıkamadığım konu da bu. "Dün gördüğüm rüyam çıktı!" diyen insanlara şahit olmuşuzdur. Görmüş olduğumuz bazı rüyalar; bazen aynı bazen de benzer şekilde karşımıza çıkıveriyor. 

Mesela ben yıllar önce; lise yıllarında aşık olduğum kızı rüyamda görmüştüm ve ertesi sabah karşıma çıkmıştı. Bilimadamları rüya için, "Beynimizin bilinçaltımızı kullanarak, birtakım obje ve nesnelerle ürettiği durum" olarak tanımlıyorlar. 

Bilinçaltımızda geçmişimize dair bilgiler yer aldığına göre, nasıl oluyor da gördüğümüz bu rüyalar gelecekten haber verebiliyor? Rüyaların gelecekten haber verdiğine dair en önemli delil, rüya tabirleridir. Rüya tabirleri gördüğümüz rüyaları yorumlayarak, rüyaların bize ne mesaj verdiğini, günlük hayatımıza nasıl yansıyacağını bize söylemekte. 

Belki de, rüyaların kaynağı bilinçaltımız olmayabilir. Çünkü bilinçaltımız, geçmişimizdeki olayları kaydeder. Eğer bu rüyalar gelecekten haber veriyorsa, beynimiz nasıl rüya oluşturmak için bilinçaltımızı kullanıyor?

Yazımın başında da söylemiştim, bu bir beyin fırtınasıdır. Bilgi vermek amaçlı değil. Zaten rüya söz konusu olduğunda, sağlam bir bilgi vermek oldukça güç. Yapılan bilimsel araştırmalar, bilinçaltımızı kaynak gösterse de, gerçekte durum öyle olmayabilir.

Benim düşüncem ise şu şekilde: Biz uykudayken, farklı bir boyuta geçiyoruz. Nasıl şu anda bir boyutta yaşıyorsak, uyuduğu-muz zaman da ruhumuz farklı bir bo-yuta geçiyor. Eğer rüyalarımızın kaynağı bilinçaltımız olsaydı, gelecekle ilgili bilgi sahibi olamazdık ve rüya tabirlerinin de bir anlamı kalmazdı. 

Dinimiz İslam; "Rüya, geçici ölüm demektir. İnsan uyuyunca, ruhu geçici olarak bedeninden ayrılıp, boyutlarda dolaşmaya başlar." tanımını yapar. İnancımıza göre ruhlar için zaman, mekân faktörleri yoktur. Onun için ruhumuz uyku sırasında bedeninden geçici olarak ayrılır ve uyanma zamanında geri döner. 

Uykuya ölümün kardeşi de denmektedir. Bunun nedeni ise, ölüm ile uykunun aslında birbirine benzer bir hal içinde olmasıdır. Şu da ilginçtir: Biz ölünce (yani ruh kalıcı olarak bedeni terk ettiğinde) organlarımız hiçbir yaşamsal faaliyet göstermez iken, nasıl oluyor da uyku sırasında ruhumuz bedenden ayrıldığı halde, organlarımız çalışmaya devam ediyor?

İslâm âlimleri bu konuda şöyle diyor: "İnsanın ruhu, aynı anda birçok yerde olabilir ve birçok şeyi aynı anda yapabilir." Yani biz uyurken (yani) ruhumuz bedenden ayrılırken, aynı anda bedenimizde de kalmaya ve organlarımızı çalıştırmaya devam edebilir. 

Rüya konusu, içinden çıkılması çok güç bir konu. Hepsini yazmaya kalksak, bir cilt kitap çıkar herhalde. Benim bu yazım, merak ettiğim rüya konusu ile ilgili yaptığım araştırmalar ve edindiğim bilgiler doğrultusunda hazırladığım bir beyin fırtınasıdır. 

Rüya, halen daha araştırma konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor. Sizlerin de rüya hakkında bildikleriniz ve öğrenmek istediğiniz konular varsa, yorumlarda belirtmeyi unutmayın.

Bu yazıyı beğendiyseniz +1 tuşuna basmayı ve yazılarımdan anında haberdar olmak için blogumu takip etmeyi unutmayın. Bana destek olmak için de Google Reklamları'na tıklarsanız çok sevinirim.

Yeni yazımda görüşmek üzere...


8 Ekim 2016 Cumartesi

Rüyalar Hakkında

Rüyalar Hakkında

Rüyalar, her gece gördüğümüz ve bilinçaltımızdan kaynaklanan bir takım olaylar dizisine deniyor. Kimilerine göre rüyalarımızda ruh bedenden ayrılıyor, yani yarı ölüm deniyor. Kimilerine göre ise rüyalar zihnimizin bilinçaltından ürettiği bir takım oyunlardır. Bilim adamlarına göre herkes, her gün rüya görüyor ve bu gördüğü rüyaların sadece %1'ini hatırlayabiliyor. Ancak ne bilim adamları, ne filozoflar, ne de psikologlar rüyanın tam anlamı ile ne olduğunu çözebilmiş durumda değil. Rüyalar insanlığın başlangıcından itibaren, araştırma konusu olmuştur. Günümüzde her türlü teknolojik imkana rağmen, rüyanın ne olduğu, nelerden beslendiği tam olarak açıklanamamıştır. Bu rüya denilen olayların nasıl ve neden kaynaklandığı merak konusu olmuştur.  

Rüyalar Gelecekten Haber Verebilir mi? 
Rüyalar kimi zaman, görüldüğü şekilde aynen gerçekleştiği biliniyor. Atıyorum rüyasında araba kazası geçiren bir kişi, ertesi gün veya daha sonraki zamanlarda aynı kazayı gerçekten geçirebiliyor. Rüyalarımız gerçekten de kimi zaman ders verici nitelik taşırken, kimi zaman da gelecekten haber veren bir olaylar dizisi olabiliyor. Rüyalar gerek anlamıyla, gerekse olaylarla gelecekten haber verebiliyor.  

Rüyalarımız bize gelecekten haber verebilmekle beraber, aynı zamanda başımıza kötü bir şey gele-cek ise bizi uyarıyor. 


Gördüğümüz Rüyaların %95'ini Unutuyoruz
Bilimadamlarının son zamanlarda yaptığı araştırmalara göre, hepimizin rüya gördüğünü ancak sadece %5 gibi bir kısmı hatırlayabiliyoruz. Üstelik bu %5'lik kısım ise sadece, 1-2 saniyelik rüyalardır. Kişiler uyanmaya yakın gördüğü rüyaları daha iyi hatırlıyor. 

Rüyalar Ne Kadar Zaman Alır?
Gördüğümüz rüyaların bütün uyku zamanımız aldığını düşünsek de, bilimadamlarının söylediklerine göre, gördüğümüz rüyanın maksimum süresi sadece 5 saniyedir. Bu 5 saniye "Ram Uykusu" denilen bir uyku döneminde görülen rüyalar, sanki bize bütün uyku sürecinde gördüğümüz rüya gibi geliyor.

Kısacası görülen rüyaların tam olarak ne olduğu henüz tespit edilebilmiş değil. Rüyalar insanlık tarihinin başlangıcından itibaren halen tam olarak çözülemedi. Bizim bilmemiz gereken şey ise hepimizin rüya gördüğü, bu rüyaların sadece %5'ni hatırlayabildiğimiz ve sadece 5 saniye sürdüğüdür. Ama rüya halen cevap verilmesi gereken, önemli bir sorun! 

Yazılarımın devamı için, beni takip etmeyi unutmayın.
İlgi ve alakanız için teşekkür ederim. 
Kaan Akalın