Beyoğlu/Tarlabaşı'ndan bir görüntü. |
Tarlabaşı Hakkında
Tarlabaşı, İstanbul'un Beyoğlu ilçesine bağlı bir semttir. Burası önceden saygın insanların yaşadığı, refah düzeyinin yüksek olduğu bir semtti. Ancak cumhuriyetin ilanından sonra resmi kurumların Ankara'ya taşınmasıyla, Tarlabaşı'nda fakirleşme başladı. Bu fakirleşme zamanla insanların suça itilmesine veya bedenlerini satarak para kazanmalarına kadar devam etti. Tarlabaşı semtinin son hali, yürek burkan cinsten.
Tarlabaşı, bir zamanlar adı anıldığı zaman saygın ve kültürlü insanlar akla gelirdi. Şimdi ise torbacılar, uyuşturucu satan ve kullananlar, travestiler ve hayat kadınları ile anılmakta. Bunun suçlusunu aramak yerine, buradaki insanlara acilen yardım etmemiz gerekiyor.
Beyoğlu/Tarlabaşı semtinin harabe görüntüleri. |
Sağ tarafta gördüğünüz resim, Tarlabaşı'nın harabe haline gelen bir sokağını gösteriyor. İnsanlar, fakirlikten midir bilinmez burayı terk etmeye başladılar. Sonuç olarak da, bu terk edilen binalar çürümeye ve hatta yok olmanın eşiğine gelmiş durumda. Buradaki binaların en az 300 senelik bir tarihi değeri var. Bu binaların yerle bir olmak üzere olması, tarihe yapılan büyük bir saygısızlık.
Bir insanın uzun süre masum ve mazlum kalması imkansızdır. Tarlabaşı'nda yaşanan aşırı fakirlik sebebiyle, insanlar suça yönelmektedirler. Bu insanların çoğu ya hırsızlıktan, ya gasp ten, ya da uyuşturucu kullanmak veya satmaktan adliye koridorlarıyla karşı karşıya geliyor. Ve halen günümüzde maalesef, bu insanlara yardım edilebilmiş değil.
Beyoğlu/Tarlabaşı semtinde bir çatışma anı. |
Tarlabaşı önceleri aydın insanlarıyla, eşsiz tarihi ile anılırken, şimdi maalesef çatışmalarla ve olaylarla anılıyor. Kime sorsam, herkes; "Burası bir an önce yıkılmalı! Burada uyuşturucu kullananların, hırsızların ardı arkası kesilmiyor." Peki bu kişilere soruyoruz: "Buranın yıkılması, bu suçların işlenmesine engel olacak mı?" Bir suçu yok etmek istemenin yolu suçluyu değil, suçludan suça iten nedenleri yok etmektir. Bir insan suç işliyorsa semt, şehir, kasaba fark etmiyor!
Biz maalesef insan olarak, birçok değerlerimizi kaybettik; yardımseverlik, cömertlik ve hoşgörü gibi. Bu üç unsur, toplumdaki refah için büyük önem taşımaktadır. Bu yazıyı yazmamın sebebi, buradaki insanlara yardım edilmesi ve bunun hemen yapılması gerektiğini vurgulamaktır. Biz kendi vatandaşımıza sahip çıkmadıktan sonra, nasıl toplumsal refaha kavuşabiliriz? Bunu yapabilmemiz için de, birbirimize kenetlenmeli, zorluklara birlikte kanat germeli ve zor durumda olanlara yardım etmeliyiz. Benim bu yazıdaki amacım pirim değil, yardım talebidir. Benim maddi durumum yeterli olmadığı için, bu yazıyı okuyan ve bu insanlara yardımcı olabilecek maddi durumu olan insanlardan yardım istiyorum. Bu insanlar adına, milletimiz adına, ülkemiz adına!
İlgi ve alakanız için teşekkür ederim.
Kaan Akalın