if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım : psikolojik rahatsızlıklar
psikolojik rahatsızlıklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
psikolojik rahatsızlıklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Şubat 2022 Salı

Yaşadığım Dikkat Eksikliği Rahatsızlığı



Bu yazımda, benim de yaşadığım bir sağlık sorunu olan Dikkat Eksikliği rahatsızlığının ne olduğunu, belirtileri ve tedavisinden bahsetmek istiyorum. Dikkat Eksikliği yaşayan kişiler iş ve sosyal yaşantılarında büyük problemler yaşıyor ve bu da hayatı olumsuz etkiliyor. Dikkat eksikliği, bir işi yaparken dikkatin kolayca başka bir yere dağılması, yapılan işe yeterince konsantre olamamak olarak tanımlanıyor. Bu rahatsızlığın nedeni ise beyne gitmesi gereken bir takım sinyallerin yeterince çalışmaması olarak söyleniyor. Ben de bu hastalığı yaşayan biri olarak, iş ve sosyal yaşantımda birçok sorunla karşılaşıyorum. Zekâmda herhangi bir problem olmamasına rağmen, yaşadığım bu rahatsızlık nedeniyle insanlar zekâ olarak bende bir problem olduğunu düşünüp, beni dışlıyorlar. Ebeveynlerim şimdiye kadar bu hastalığımla alakalı hiçbir önlem almadılar. Ben bu rahatsızlığımı 19 yaşındayken öğrendim. Bu yaş, bu hastalığın tedavisi için çok geç kalınmış bir yaş! Bu rahatsızlık yüzünden hep toplum tarafından dışlandım. Öğretmenlerim ve arkadaşlarım tarafından hep işe yaramaz, geri zekâlı olarak görüldüm. Şu anda 29 yaşındayım ve bu problem hâlâ devam ediyor. Şu anda İstanbul Tıp Fakültesi'nde tedavi görmeme rağmen, bu tedavi hiçbir işe yaramıyor! Çünkü düzgün ilgilenmiyorlar, sadece ilaç yazıp gönderiyorlar. Bu hastalık psikolojik bir rahatsızlık olduğu için, bu hastalıkla psikiyatri bölümü ilgileniyor. Ama gittiğim hastanede bırakın hastalığımla ilgilenmeyi, düzgün bir tedavi yöntemi bile uygulamıyorlar. Ben 15 senedir bu hastaneye gidiyorum ve elde avuçta tutulacak hiçbir sonuç yok! 

Özel hastanelere veya psikiyatri kliniklerine gitmek istediğimde, çok pahalıya mâl oluyor. En son araştırdığımda, sadece bir psikiyatri kliniğinin seans başı ücreti 500 TL. Bu hastalık yüzünden zaten çalışamıyorum ve kimse beni işe almıyor. Ben bu parayı nasıl ödeyebilirim? 

Bakın, zekâmda hiçbir problem yok. Hâttâ zekâ testi yapıldığında, sonucum 100/130 çıktı. Ama bu rahatsızlığım yüzünden ciddi problemler yaşıyorum ve maalesef düzgün bir tedavi göremiyorum. Ebeveynlerim o zamana kadar hep bu hastalığımı görmezden geliyordu. Bu yüzden de bu hastalığımın tedavisi zamanında yapılamadı. Öğretmenlerim bile zekâmdan şüphelendiler, o yüzden de ailemle konuştuklarında "çocuğunuzun zeka ile ilgili bir problemi var, çocuğunuzu en kısa zamanda bir uzmana gösterin", ailem yine görmezden geldi. 

Ailem bu hastalığımı kabullenmek yerine, beni suçlamayı ve hakaret etmeyi seçiyordu. Babam sürekli "mal, hımbıl" gibi ağır hakaretlerde bulunuyordu. Bu yüzden özgüveni düşük biri haline geldim. Eğer böyle bir rahatsızlığım varsa, ve bu ailem tarafından biliniyorsa, bunun tedavi ettirilmesi lâzımdı. Ama maalesef şu anda tedavi için çok geç kalındı! Eğer o zaman bu tedaviye başlasaydık, ben şimdi çok başka yerlerde olabilirdim! Daha başarılı olabilir ve daha iyi yerlere gelebilirdim! Çoğu hatanın telafisi olsada, bazı yapılan hataların telafisi olmuyor ne yazık ki! İşte benim yaşadıklarım da tam olarak bu! Ben bu hastalığım yüzünden öğrenci yurdundan atıldım ve üniversite eğitimine 1 yıl ara vermek zorunda kaldım. Ama ailem yine sürekli beni suçladı ve beni anlamak yerine hakaret etmeyi tercih etti. 



Psikolojik rahatsızlıklar yaşayan birinin karşılaştığı en büyük problemlerden biri de, insanlar tarafından dışlanmaktır. Fiziksel rahatsızlıklar dışarıdan görüldüğü için insanlar anlayışla karşılayabiliyor ama psikolojik rahatsızlıklar sadece insanın iç dünyasında saklı kalıyor ve bu nedenle insanlar sizi anlamak yerine suçlamayı tercih ediyor. Kimi insanlar dikkat eksikliği yüzünden sergilediğim davranışları bilerek yaptığımı düşünüyor, kimileri de kafamın bir şeye basmadığını, geri zekalı biri olduğumu düşünüyor. İşte, psikolojik sorunlar yaşayan birinin karşılaştığı en büyük problemlerden biri, toplum tarafından dışlanmaktır.  Bazen diyorum ki, keşke bendeki bu rahatsızlığı bir şekilde insanlara ıspatlayabilsem! O zaman insanlar beni suçlamak yerine anlamayı seçebilirdi! Ama insanların beni anlamalarını beklemek, yaptığım büyük bir hata... Çünkü seni ancak senin yaşadıklarını yaşayan insanlar anlayabilir. Bu rahatsızlığımı ve neler hissettiğimi sizlere anlatmaya çalıştım. 

Ebeveynler, sözüm size..... Çocuğunuzda eğer psikolojik bir rahatsızlık varsa (dikkat eksikliği vs.), çocuğunuzu suçlamak yerine onu tedavi ettirmeye çalışın! Böyle bir davranış, sizi sorumlu birer ebeveyn yapar! Çocuğunuzun dikkat sorunu olabilir, bu onun suçu değil. Önemli olan, sizin onun bu rahatsızlığının farkına varmak ve tedavisi için bir uzmana danışmaktır. Bugün bu söylediklerimi önemsemeyebilirsiniz ancak, ileride dikkat eksikliği yaşayan çocuğunuz tedavi edilmediği takdirde, benim yaşadığım problemlerin aynısını yaşayacaktır. Lütfen çocuğunuzu yargılamak yerine anlamaya çalışın!
















Bu yazıyı beğendiyseniz +1 butonuna basmayı ve blogumu takip etmeyi unutmayınız. Ayrıca bana destek olmak için blog sayfamda bulunan Google reklamlarına da tıklayabilirsiniz. Teşekkürler!

12 Ekim 2016 Çarşamba

Psikolojik Rahatsızlıklar ve Nedenleri



    Psikolojik rahatsızlıklar, günümüzde çoğu insanın maruz kaldığı rahatsızlıkların başında geliyor. Bazen insanlar bu hastalıklar sebebi ile intihara kalkışabiliyor ve bunların çoğu maalesef ölümle sonuçlanabiliyor. Ha-yat şartlarının zorlaşması, geçim sıkıntısının artması, aile içi huzursuzluk gibi nedenler psikolojik hastalıklara yakalanmamıza neden olabiliyor. Çevremize baktığımızda her 5 insandan 1'i bu hastalıklarla mücadele ediyor. Hastanelerin psikiyatri kliniklerinde sıra bekleyen bir sürü insanla karşılaşabiliyoruz. Kimisi ruhsal bunalımdan, kimisi uyuşturucu ve alkol bağımlılığından psikiyatri kliniklerine başvuruyor. Hatta bazen durumu ağır olanlar, kapalı servislere yatırılıyor. 
   Psikolojik rahatsızlıklar bazen ailelerde boşanmalara, aile içi huzursuzluğa yol açabiliyor. Psikolojik rahatsızlıkların temel sebebinde şunlar yatmaktadır: 
  • Suçluluk duygusu,
  • Yaşama bağlayıcı bir şeyin olmaması,
  • Güvensizlik,
  • Sevgisizlik,
  • İlgisizlik gibi nedenler, psikolojik rahatsızlıkların başında gelmektedir. Bazen de biyolojik olarak beynin farklı bölümlerinde meydana gelen değişiklikler de, psikolojik rahatsızlıkları tetiklemektedir.(Şizofreni, depresyon gibi.) 
Günümüzde en yaygın yaşanan psikolojik tanılar şunlardır: 
  1. Depresyon: Depresyon, insanlardaki yaşanan ruhi bunalımlarla sürekli yaşanan karamsarlık, yaşama isteğinin azalması vb. gibi belirtilerle konulan teşhisin adıdır. İntihar etmek ve intihar girişimleri vakalarının en fazla olduğu psikolojik rahatsızlıktır. Günümüzde insanlarımızın 5/1'i bu rahatsızlıkla mücadele etmektedir.
  2. Şizofreni: Şizofreni, olmayan şeyleri var gibi görmektir. Buna erken bunama da denilmektedir. Maalesef çoğu insan böyle insanları "deli" sıfatıyla damgalamaktadır. Halbuki bu hastalık beyinde meydana gelen bazı değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Uyuşturucu, alkol bağımlılığı bu hastalığın riskini de artırmaktadır. Bu insanlar sürekli hayal görürler. Olmayan şeyleri varmış gibi görürler. Bazıları buna uyanık iken rüya görmek diyor.
  3. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktive Bozukluğu: Bende dahil olmak üzere, pek çok insanda bu rahatsızlık vardır. Bu hastalığı olan insanlarda unutkanlık, isteksizlik, aşırı hareketlilik veya hareketsizlik, öğrenme güçlüğü, başlanan bir işin sonunu getirememek gibi sorunlar baş göstermektedir. Bu hastalığa sahip olan insanlarda zeka geriliği olduğu söylense de, durum bunun tam aksidir. Dikkat eksikliği, beyinde bir bölümde omega 3 eksikliğinden kaynaklanıyor. Ben de zeka testimi ölçtürdüm ve %110 gibi bir oran çıktı. Bu hastalığa erken tanı konulması halinde, ileride iyileşebilmektedir. Ancak tanının gecikmesi halinde bu hastalık çok daha ilerleyebilmekte ve kişinin hayatını olumsuz olarak etkilemektedir.
  Psikolojik rahatsızlıklardan dolayı hastanelere yatma oranı, her geçen gün artış göstermektedir. Bu hastaneye yatışların en büyük sebeplerinden biri de, intihar etmek veya intihara teşebbüstür. Psikiyatri kliniğine gittiğinizde, "Ben intihar ettim veya teşebbüsünde bulundum." diye doktora söylerseniz, sizi hemen hastaneye yatırırlar. Bu psikiyatri servisleri genelde küçük bir koridor ve 3-4 odadan oluşur. Psikiyatri servisinde dışarı çıkamazsınız. Kapalı bölge dışında bir yere gidemezsiniz. Gidebileceğiniz yerler sadece sigara içme odası, koridor ve ortak yaşam alanlarından ibarettir. Buraya kapalı cezaevi desek de yalan olmaz. Kısacası bir psikolojik hastayı, buraya yatırırsanız iyileştirmek yerine daha kötü psikolojisini bozabilirsiniz. 
  Yukarıda saydığımız psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle, bu hastalığı olan insanlar toplum tarafından dışlanabilmekte, alay konusu edilebilmekte ve damganalabilmektedir. Bu gibi durumlar insanlarda iyileşme isteği uyandırmak yerine, daha fazla yaşama isteğinin azalmasına ve daha fazla intihara teşebbüs etmesine sebep olmaktadır. Halbuki bu hastalıklar toplumun en az %70'inin yaşadığı rahatsızlıklardır. Bu nedenle bu hastalıklardan kurtulmak istiyorsak, kişileri damgalamak, alaya almak yerine onlara tedavi olabilmeleri için yardımcı olabiliriz. Unutmayalım ki, biz de bu hastalıklara yakalanabiliriz. 
  
    Psikolojik Hastalıkların En Temel Nedeni
  Hepimizin maruz kaldığı bu psikolojik rahatsızlıkların temel nedeni, hiç şüphesiz manevi olarak huzursuz olmamızdır. Bir türlü bu sıkıntılardan kurtulamıyorsak, bir türlü içimizdeki sıkıntıları atamıyorsak, bunun nedeni kalbimizin manen hasta olmasıdır. Manevi hastalıkları da psikiyatri veya psikologlara giderek gidermek, imkansıza yakındır. 
 
Psikolojik Hastalıkların Çaresi



 Bizim bu dünyaya gelme nedenimiz, Allah'a kul olmak ve O'na ibadet etmektir. Bunu çoğumuz yapmadığımız için, manen bu hastalıklara maruz kalıyoruz. Halbuki Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: 
  "Kalpler, ancak Allah'ı anmakla huzur bulur." (Rad; 28)
  Bizim manen hasta olmamız, Allah'ı anmayı unutmaktan kaynaklanmaktadır. Halbuki insan kendini yaratan Allah-u Zülcelal'i hatırlayıp, O'na yönelse, bu manevi hastalıkların hepsinden kurtulacaktır inşaAllah. Yüce Allah, insanı en mükemmel şekilde yaratmış ve onu en şerefli varlık kılmıştır. Biz Allah'a kul olmak ile mükellef canlılarız. Biz Allah'a gereği gibi yönelip, O'na teslim olmalıyız. 
 
 Psikiyatri ve psikologlara giderek, her gün tonlarca para harcanıyor. Düşünsenize, manevi hastalıklardan kurtulmak için psikolog veya psikiyatriye gidiyorsunuz ve seans başı en az 300 TL ödüyorsunuz. Halbuki bu manevi hastalıklardan kurtulmak için para ödemek yerine, Allah'a yönelerek para ödemeden bu hastalıklardan kurtulmak hem bedava, hem de çok daha etkili. Biz Allah'ı andığımız zaman, Allah'da bizi anacaktır. Nitekim Allah-u Zülcelal, bir ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: 
"Öyle ise yalnız beni anın ki, bende sizi anayım." (Bakara; 152)
  Şimdi bu anlattıklarımdan dolayı, bana 'yobaz' diyenler olacaktır. İnanın ben de Allah'a yönelmeden önce, bu yola 'yobazlık' diyordum. Bende bundan 2 sene evvel, psikolojik rahatsızlıklar geçirdim. Yaşamak istemiyordum. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Sürekli evde kendimi dinliyordum. Bazen iç sıkıntım o kadar fazla oluyordu ki, ancak alkol alırsam rahatlayabileceğimi zannediyordum. 
  Dedem vefat ettiğinde aklım başıma geldi. Ölümün hak olduğunu ve kendime gelmem gerektiğini anladım. Dedemin vefatı, suratıma tokat gibi çarpmıştı adeta. Sonra abdest alıp,  namaz kılmaya başladım.. Baktım ki, bu sıkıntılarım yavaş yavaş azalmaya başladı. "Demek ki, çarem ve ilacım bu imiş. Allah'a yönelmekmiş. Keşke daha önce bunu fark etseydim, keşke daha önce Allah'a yönelseydim." diye düşünmeye başladım. Şu anda sıkıntılarım halen var ama, sıkıntılara karşı sabretmeyi ve dayanmayı öğrendim. Hakikaten insan Allah'a tevekkül edince, sıkıntılar daha kolay geliyor insana. 
 

  Ben asla bu hastalıklara maruz kalan insanları kınamıyorum. Ben de bu hastalıkların evresinden geçtim. Gitmediğim doktor, dolaşmadığım hastane kalmadı. Ben sadece çareyi, ibadet etmekte buldum ve bunu sizinle de paylaşmak istedim. Amacım belki birkaç insana faydalı olabilmek düşüncesinden ibarettir. Lütfen bu yazımı kınama değil de, bir dost tavsiyesi olarak algılayınız. Hem bu yazdığım makaledeki rahatsızlıklar, bunlara karşı bilinçlenmemize de vesile olacaktır.