if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım : Teknoloji
Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Şubat 2022 Cuma

Gelecekte Işık Hızıyla Seyahat Mümkün Olabilir mi?


Geçmişte, teknolojinin bu kadar gelişmiş olmadığı zamanda insanların örneğin İstanbul'dan Bursa'ya gitmesi 2-3 gün sürüyordu. Çünkü, o zamanlarda taşımacılık sadece atlarla yapılıyordu. O zamanlarda uzak bir şehre gitmek, günler hatta haftalar alıyordu. İletişim sadece mektuplarla kuruluyor, bunun için mektup güvercinleri ve postacılar görev alıyordu. Dünyayla iletişim kurmak bir yana, başka bir şehirle iletişim kurmak bile son derece zordu. İnsanların başka ülkeleri, o ülkenin insanlarını, kültürlerini, dillerini tanıma şansı bile yoktu. Ancak, günümüzde özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yaşanan gelişmeler sayesinde, dünyanın öbür ucundaki insanlarla bile iletişim kurmak, sadece birkaç saniyeyi alıyor. Örneğin, benim birçok yabancı arkadaşım var. Bu arkadaşlarım genelde Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerin vatandaşlarıdır. Bu ülkeler, Türkiye'ye son derece uzaktır. Ancak, internet sayesinde yabancı arkadaşlarımla iletişim kurma hızım, nefes alıp vermekten bile daha hızlı! İnternet sayesinde insanlar başka ülkelerdeki insanlarla rahatlıkla iletişim kurabiliyor. Bu da birbirimize daha da yakınlaşmamızı sağlıyor. Peki, dünyanın öbür ucundaki insanlarla iletişim kurmak bu kadar kolaylaşmışken, aynı hızla uzak ülkelere seyehat etmek mümkün olabilir mi?

Şu anda bu sorunun cevabını bulmak imkânsız olsa da, belki gelecekte böyle bir şey mümkün olabilir. Çünkü, teknolojinin gelişmediği zamanlarda insanlar İstanbul'dan Çin'e gitmek istediğinde, bu yolculuk aylar belki de yıllar sürecekti... Ancak günümüzde yapılan hızlı uçaklar sayesinde bu süre 10-15 saate inmiş durumda. Yani, ben Çin'e uçakla gitmek istediğimde, sadece 10-15 saatte Çin'e varabilirim. Bence, gelecekte teknolojinin gelişmesiyle bu süre, 2-3 saate kadar inebilir. Daha hızlı uçaklar geliştirebilir, mesafeleri daha aza çekebiliriz. Belki bu durum, yakın gelecekte mümkün olabilir. Şu anda, dünyanın öbür ucuna gitmek en fazla 20 saat sürüyor. Türkiye'ye en uzak Asya ülkesi olan Güney Kore'ye gitmek bile sadece 18 saat. Belki üretilen uçak teknolojisini daha da geliştirirsek, bu 3-4 saate düşebilir. Ancak, belki de gelecekte, internetle dünyanın öbür ucundak insanlarla nasıl rahatlıkla ve ışık hızıyla konuşabiliyorsak, aynı o şekilde başka ülkelere de göz açıp kapayıncaya kadar gidebiliriz. Teknoloji hızla gelişmeye devam ediyor ve bu böyle bir varsayımda bulunmak, pek de mantıksız değil. Bundan tam 20 yıl önce ilk çıkan cep telefonlarını hatırlıyorum. Bu telefonlarla bırakın internete bağlanmayı, insanları aramak bile son derece zordu. Daha sonra bundan 10 sene sonra fotoğraf çekebilen ve renkli ekran telefonlar çıktı. Bu telefonlar ilk çıktığında, insanlar tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Bu telefona sahip olan kişiler, zengin olarak ifade ediliyordu. Bu telefonlar son derece pahalıydı ve sadece birkaç kişi satın alabiliyordu. Bundan tam 5 sene sonra günümüzde herkesin kullandığı akıllı telefonlar üretilmeye başlandı. Bu dokunmatik telefonlar fotoğraf çekebiliyor, internete jet hızında bağlanabiliyor ve bilgisayarda yaptığımız tüm işlemleri rahatlıkla yapabiliyor. İşte, teknolojinin gelişme hızı bu kadar yüksek iken, neden geleceke ışık hızında seyehat mümkün olmasın? 

Belki de gelecekte insanlar, öyle bir teknoloji geliştirecekler ki, yabancı ülkelere gitmek, İstanbul'da Gaziosmanpaşa'dan Kadıköy'e gitmek kadar kolay olacak! Bence, yakın gelecekte böyle bir şey mümkün olabilir. Nasıl son 20 yılda sadece cep telefonlarında bu gelişmeler yaşandıysa, ulaşım teknolojisi de bu şekilde gelişebilir. Bilim insanları şu anda ışık hızında seyahat projesi üzerinde çalışıyorlar. Belki de ışınlanmak gelecekte mümkün olacak ve insanlar uzak bir yere gitmek istediklerinde, ışınlanma teknolojisiyle birkaç saniye içinde gitmek istedikleri yerde olacaklar. Belki de bunun için bir çalışma yapıyorlardır. Belki de önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde böyle bir şeye tanık olacağız. Belki de uçakların yerini ışınlanma cihazları yer alacak veya ışık hızıyla hareket eden metrolar inşa edilecek. Gerçekten, eğer böyle bir şey olursa, heyecan verici olur. İnsanlar, birbirileriyle daha iyi iletişim kurabilir. Sonuç olarak, teknoloji sürekli ve hızlı bir şekilde gelişmeye devam ediyor. Işık hızında seyahat şu anda pek mümkün olmasa da, yakın gelecekte buna şahit olabiliriz. Umarım bu yazım hoşunuza gitmiştir. Yeni yazımda görüşmek üzere, kendinize çok iyi bakın.


Bu yazıyı beğendiyseniz +1 butonuna basmayı ve blogumu takip etmeyi unutmayınız. Ayrıca bana destek olmak için blog sayfamda bulunan Google reklamlarına da tıklayabilirsiniz. Teşekkürler!

2 Şubat 2022 Çarşamba

Teknoloji Yararlı mı Yoksa Zararlı mı?



Günümüzde teknoloji, hayatımızın bir parçası haline gelmiş durumda. Teknolojiyi hayatımızın her alanında kullanıyoruz. Teknoloji olmadan bir hayat, artık düşünülemez. Peki, teknoloji bu kadar gelişmemiş iken, önceden insanlar hayatlarını nasıl sürdürüyordu? Teknoloji bu kadar gelişmiş değil iken, insanlar mümkün mertebe beden güçlerini kullanıyorlardı. Örnek verecek olursak, bugün tarımda teknolojik ekipmanlar kullanılıyor iken, teknoloji bu kadar gelişmiş değil iken insanlar tamamen beden gücüyle tarım yapıyorlardı. Zaten, insan nüfusu o kadar da kalabalık değildi. Hastalıklar, bitkisel tedavi yöntemleriyle tedavi ediliyordu. İnsanlar teknoloji olmadan önce bir arada ve birlikte yaşıyordu. Ama özellikle günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaştırılmasıyla gittikçe yalnızlaşmaya başladı. İnsanlar, teknoloji yeterince gelişmemiş iken sürekli birbirileriyle yüz yüze iletişim kuruyorlardı. İnsanlar devamlı birbirine misafirliğe gidip-geliyor, hep bir arada yaşıyorlardı. Ancak, özellikle internet sayesinde insanlar artık birbirileriyle sosyal medya aracılığı ile iletişim kurmayı tercih ediyor. Bu sayede insanlar giderek yalnızlaşıyor ve birbirinden uzaklaşıyor. Gelişen teknoloji sayesinde artık birçok şeyi kolaylıkla gerçekleştirebiliyoruz. Önceden insanlar bir şey araştırmak istediklerinde, kütüphaneye gidip ansiklopedilere başvurması gerekiyordu. Ancak, şimdi gelişen internet teknolojisi sayesinde tek bir tuşla istediğimiz her bilgiye erişebiliyoruz. Alışveriş yapmak için bile artık dışarı çıkmamıza gerek kalmadan, internet üzerinden her türlü alışverişi yapabiliyoruz. Teknoloji bu kadar gelişmiş değil iken, insanlarla haberleşmek için mektup gönderilirdi. Telefonun bile olmadığı zamanlarda, posta güvercinleri kullanılırdı. Ancak günümüzde internet sayesinde dünyanın her ülkesindeki insanlarla rahatlıkla iletişim kurabiliyoruz.
Önceden uzak bir yere mektup göndermek ayları hatta yılları bulurken, şimdi 10 saniye gibi kısa bir sürede dünyanın öbür ucundaki bir sürü insanla rahatlıkla iletişim kurabiliyoruz. Acaba tüm bu yaşanan gelişmelerin bize getirdiği zararlar da yok mu? Elbette ki var! Örneğin, insanlar artık daha da yalnızlaştı. Artık insanlar birbiriyle yüzyüze iletişim kurmak yerine, sosyal medya sitelerinde iletişim kurmayı tercih ediyor. Bunun yanı sıra, insanlar giderek daha az hareket etmeye başladı. Günümüzün en önemli sağlık problemi olan obezitenin görülme sıklığı, teknoloji geliştikçe daha da yaygınlaştı. İnsanlar devamlı olarak internet ve sosyal medya ile iç içe. Bugün artık telefonlarımız ile bile interneti rahatlıkla kullanabiliyoruz. Çocukluğumda tuşlu ve sadece yılan oynanabilen telefonları hatırlıyorum da... Önceden insanlar bu kadar yalnız değildi ve fiziksel olarak daha fazla hareket ediyordu. Ancak insanlar teknoloji yüzünden giderek yalnızlaşıyor ve hareketsizleşiyor. Bunun sonucu olarak da psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar yaşıyor. İnsan, yapısı gereği sosyal bir varlıktır ve bir arada yaşamaya alışmıştır. İnsanlar yalnızlaştığında depresyon, ankisiyete bozukluğu gibi birçok psikolojik rahatsızlığa yakalanıyor. Aslında teknoloji, insanların giderek daha da mutsuzlaşmasına neden oluyor. Evet, teknolojinin yararı da var. Artık teknoloji sayesinde birçok şeyi kolaylıkla yapabiliyoruz. Ancak, teknoloji düzgün kullanılmadığı zaman insanda bağımlılık yapıyor. 

Şu anda internet bağımlılığı oranı, korkunç boyutlarda! Hiç olmazsa sokakta yürürken elinden telefon düşmeyen, hayatının büyük bir çoğunluğunu geçiren insanlar, internet bağımlılığının pençesine düşmüş durumda! Çünkü internet, büyük ve ilginç bir dünyanın kapısını açıyor. İnsanlar internet sayesinde daha fazla insanla tanışıp daha fazla bilgi ediniyor. Sosyal medya ve internet bağımlılığı giderek yaygınlaşıyor ve bu durum insanların daha fazla yalnızlaşma ve hareketsizleşmesine, bu durum da insanların psikolojik hastalıklar yaşamasına neden oluyor. Benim fikrim, teknolojinin bilinçli ve yerinde kullanılmasından yanadır. İnterneti düzgün kullandığımız zaman faydalı olabiliyor iken, yanlış kullanımı da ciddi tehlikelere yol açabiliyor. Günümüzde teknolojiden uzak yaşamak elbette imkansız. Çünkü, teknoloji hayatımızın her alanına hakim olmuş durumda. Onun için insanların teknolojiyi düzgün kullanma konusunda bilinçlendirilmesi ve bu konuda eğitimler düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.






Bu yazıyı beğendiyseniz +1 butonuna basmayı ve blogumu takip etmeyi unutmayınız. Ayrıca bana destek olmak için blog sayfamda bulunan Google reklamlarına da tıklayabilirsiniz. Teşekkürler!

4 Kasım 2017 Cumartesi

Teknoloji Bizi Yanlızlaştırıyor

Teknoloji Bizi Yanlızlaştırıyor

Büyüklerimiz bunu daha iyi bilirler; önceden teknoloji bu kadar gelişmemişken, insanlar hep bir arada, hep birlikte olurlardı. Yemekler beraber yenir, birlikte sohbetler edilirdi. Önceden evlerimizden hiç misafir eksik olmazdı.
    Ancak ne var ki, gelişen teknoloji ile birlikte, insanlar yanlızlaş-maya başladı. Kimi televizyondan, kimi internetten başını kaldır-amıyor. Mahalle arkadaşlıkları vardı önceden. Annem anlatırdı; "Biz çocukken, hiç eve girmezdik. Geç saatlere kadar dışarda oy-nardık.

     Teknolojinin gelişmesi, aslında yalnızlığımızın her gün biraz daha artmasıydı aslında. Teknoloji sayesinde mahalle arkadaşlığı yerini sosyal medya arkadaşlığı almış durumda. Çocuklar sokakta oyun oynamak yerine, bunu bilgisayar ve telefonlarla yapıyorlar. Bütün bunlar, teknolojinin bizi ne hale getirdiğini ve neden bizi yalnızlaştırdığını açıklıyor. 
      İnsanların teknoloji yüzünden yanlızlaşması, depresyon gibi hastalıkların, daha çocuk yaşlara inmiş durumda. Ülkemizde her 4 insandan 1'nin psikolojik hastalıklara yakalanmasında, teknolojinin payı, hiç de küçümsenecek türden değil.


80 milyon nüfusa sahip kalabalık bir ülkeyiz. Ancak, metropol şe-hirlerimizde nüfus kalabalık olsa bile, teknoloji bağımlılığı yüzünden, hep yalnızız. Teknoloji, özgürlüğümüzü elimizden alıp, bizi kendisine hapsediyor aslında, hem de hiç zorlamadan. Çünkü, teknoloji bize kendini hep güzel gösteriyor. Sunduğu kolaylıklar, insanları bağımlı yapan oyunlar, teknolojinin hayatımızın vazgeçilmezi haline getiriyor.
     Halbuki, biraz oturup düşünsek teknolojinin bize ne kadar zarar verdiğini anlayabiliriz. Teknoloji yüzünden her gün maruz kaldığımız ölümcül dozda radyasyonu saymıyorum bile. 
     Büyüklerimizin anlattıklarıyla, şimdiki yaşadıkları-
mız arasında büyük bir uçurum var. İnsanlar şimdi daha mutsuz. Çünkü, insan sosyal bir varlıktır ve başka insanlarla vakit geçir-mek zorundadır. Teknoloji de, insanı kendisine bağlayarak diğer insanlardan soyutluyor. Bu da insanı mutsuz ve yalnız biri haline getiriyor. 
      Teknoloji, bilinçli kullanıldığı zaman faydalıdır. Teknolojiyi şu şekilde bilinçli kullanabiliriz:
  • İnterneti sadece, ihtiyacımız olduğunda kullanabiliriz.
  • Teknolojiyi amaç değil araç olarak görebiliriz.
  • Teknoloji yerine arkadaşlarımızla vakit geçirmeyi tercih edebiliriz.
Bu yazımda, günümüz teknolojisinin bize verdiği zararlardan bahsetmek üzerine, kendimizi bilinçlendirmeyi amaçladım. Bu sayede, teknolojiyi bilinçli kullanarak bize verdiği zararların önüne biraz da olsa geçmiş oluruz.

Bu yazımı beğendiyseniz, +1 tuşuna basmayı ve bloğumu takip etmeyi unutmayın. Bana destek olmak için de, bloğumda yer alan Google Reklamları'na da tıklayabilirsiniz.

Kaan Akalın