Rüyalar Hakkında Beyin Fırtınası
Rüya, hemen hemen hepimizin uykumuzda gördüğü bir olay. Rüyayı dinimiz, bilim adamları ve filozoflar farklı şekilde tanımlamışlardır. Bilim adamları rüya için "Beynimizin bilinçaltı-mızı kullanarak üretmiş olduğu bir dünya" olarak tanımlarken, dinimiz ise ruhun geçici olarak bedenden ayrılması şeklinde tanımlamıştır. Rüyanın gerçekliği hakkında şüphe olmasa da, rüyalar bilim dünyasının halen daha tartışma konusu olmuştur. Bu yazımda, yaptığım araştırmalardan yola çıkıp, biraz da hayal gücümü kullanarak, rüya hakkında bir beyin fırtınası yapmaya çalıştım. Sizleri bu yaptığım beyin fırtınasıyla başbaşa bırakıyorum!
Bilimadamlarına göre, her insan rüya görüyor. Ancak bu insanlar gördüğü rüyayı hatırlamıyor. Hatta bilim insanlarına göre, görme engellilerin dahi rüya görmesi söz konusu. Bilime göre, görülen rüyaların sadece %5'lik bir kısmını hatırlayabiliyoruz. Bu gördüğümüz rüyalar, daha önce yaşadığımız ve bilinçaltımıza kaydolmuş obje, olay, nesne, kişi vb. gibi şeyleri, beynimiz bir şekilde rüyaya çeviriyor. Rüya hakkındaki konular, insanoğlunun başlangıcından beri devam etmektedir.
Rüyalar Gelecekten Haber Verir mi?
İşte, benim en çok merak ettiğim ve içinden çıkamadığım konu da bu. "Dün gördüğüm rüyam çıktı!" diyen insanlara şahit olmuşuzdur. Görmüş olduğumuz bazı rüyalar; bazen aynı bazen de benzer şekilde karşımıza çıkıveriyor.
Mesela ben yıllar önce; lise yıllarında aşık olduğum kızı rüyamda görmüştüm ve ertesi sabah karşıma çıkmıştı. Bilimadamları rüya için, "Beynimizin bilinçaltımızı kullanarak, birtakım obje ve nesnelerle ürettiği durum" olarak tanımlıyorlar.
Bilinçaltımızda geçmişimize dair bilgiler yer aldığına göre, nasıl oluyor da gördüğümüz bu rüyalar gelecekten haber verebiliyor? Rüyaların gelecekten haber verdiğine dair en önemli delil, rüya tabirleridir. Rüya tabirleri gördüğümüz rüyaları yorumlayarak, rüyaların bize ne mesaj verdiğini, günlük hayatımıza nasıl yansıyacağını bize söylemekte.
Belki de, rüyaların kaynağı bilinçaltımız olmayabilir. Çünkü bilinçaltımız, geçmişimizdeki olayları kaydeder. Eğer bu rüyalar gelecekten haber veriyorsa, beynimiz nasıl rüya oluşturmak için bilinçaltımızı kullanıyor?
Yazımın başında da söylemiştim, bu bir beyin fırtınasıdır. Bilgi vermek amaçlı değil. Zaten rüya söz konusu olduğunda, sağlam bir bilgi vermek oldukça güç. Yapılan bilimsel araştırmalar, bilinçaltımızı kaynak gösterse de, gerçekte durum öyle olmayabilir.
Benim düşüncem ise şu şekilde: Biz uykudayken, farklı bir boyuta geçiyoruz. Nasıl şu anda bir boyutta yaşıyorsak, uyuduğu-muz zaman da ruhumuz farklı bir bo-yuta geçiyor. Eğer rüyalarımızın kaynağı bilinçaltımız olsaydı, gelecekle ilgili bilgi sahibi olamazdık ve rüya tabirlerinin de bir anlamı kalmazdı.
Dinimiz İslam; "Rüya, geçici ölüm demektir. İnsan uyuyunca, ruhu geçici olarak bedeninden ayrılıp, boyutlarda dolaşmaya başlar." tanımını yapar. İnancımıza göre ruhlar için zaman, mekân faktörleri yoktur. Onun için ruhumuz uyku sırasında bedeninden geçici olarak ayrılır ve uyanma zamanında geri döner.
Uykuya ölümün kardeşi de denmektedir. Bunun nedeni ise, ölüm ile uykunun aslında birbirine benzer bir hal içinde olmasıdır. Şu da ilginçtir: Biz ölünce (yani ruh kalıcı olarak bedeni terk ettiğinde) organlarımız hiçbir yaşamsal faaliyet göstermez iken, nasıl oluyor da uyku sırasında ruhumuz bedenden ayrıldığı halde, organlarımız çalışmaya devam ediyor?
İslâm âlimleri bu konuda şöyle diyor: "İnsanın ruhu, aynı anda birçok yerde olabilir ve birçok şeyi aynı anda yapabilir." Yani biz uyurken (yani) ruhumuz bedenden ayrılırken, aynı anda bedenimizde de kalmaya ve organlarımızı çalıştırmaya devam edebilir.
Rüya konusu, içinden çıkılması çok güç bir konu. Hepsini yazmaya kalksak, bir cilt kitap çıkar herhalde. Benim bu yazım, merak ettiğim rüya konusu ile ilgili yaptığım araştırmalar ve edindiğim bilgiler doğrultusunda hazırladığım bir beyin fırtınasıdır.
Rüya, halen daha araştırma konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor. Sizlerin de rüya hakkında bildikleriniz ve öğrenmek istediğiniz konular varsa, yorumlarda belirtmeyi unutmayın.
Bu yazıyı beğendiyseniz +1 tuşuna basmayı ve yazılarımdan anında haberdar olmak için blogumu takip etmeyi unutmayın. Bana destek olmak için de Google Reklamları'na tıklarsanız çok sevinirim.
Yeni yazımda görüşmek üzere...
Yorumlar
Yorum Gönder