Hepimiz Birer Köleyiz, Kapitalizmin Kölesi!

Hepimiz Birer Köleyiz, Kapitalizmin Kölesi! 

Kapitalizm, üstlerin daha fazla kazanması için astların köleleştirildiği bir sistem. Bir düşünün; hayatınız boyunca geçiminizi kazanmak için çalışıyorsunuz. Haftada 60 saat, ayda ise 240 saat. Peki, siz bu kadar çalışmanızın karşılığında aldığınız parayı hak ettiğinizi mi düşünüyorsunuz? Düşünün, bugün asgari ücret 1.700 TL. Siz bu parayı kazanmak için bu parayı hak ettiğinizden daha fazla çalışıyorsunuz. Belki de sizin hak ettiğiniz ücret, 1.700 TL'den çok daha fazlası.... İşte, hepimizi köleleştiren, daha az para için daha fazla çalışmaya zorlayan bu sistem, Kapitalizm! 

   Hayatınızı kazanmak için çalışıyorsunuz ve kazandığınız ücret 1.700 TL! Kirada oturduğunuzu var sayarsak, kazandığınız paranın %70'i kiraya gidiyor. 200 TL'de faturalar tutsa, sizin geçiminizi sağlamanız için daha fazla çalışmanız gerekiyor. Kapitalizm çok alan ama az veren bir sistem. Siz aslında bu kadar çalışarak sadece üstlerin kazanmasına yardımcı oluyorsunuz. Yani, sizi 1.700 TL'ye kandırıyorlar! Sizi bir yere hapsediyorlar. İş başlangıcından çıkışa kadar bu işte çalışmak zorundasınız. Çalışmadığınız takdirde kapının önüne koyuyorlar. 

Sürekli çalışmanızı, hak ettiğiniz paradan daha fazla performans göstermenizi bekliyorlar. Bugün bir dört yıllık bir üniversite mezununun aldığı maaş bile, en fazla 3.000 TL! Ben de dahil olmak üzere, herkes hak ettiğini ister. Ne kadar çalışıyorsak, onun karşılığını isteriz öyle değil mi? Ama bu sistem size alın terinizin karşılığını tam vermiyor. Üstleriniz ne vermek isterse, siz de onu mecburen almak zorunda kalıyorsunuz. 

Kapitalizm, modern dünyanın en kapsamlı kölelik sistemi desek yanlış olmaz. Kapitalizm sistemine ayak uyduramayan insanlar, soluğu psikiyatristlerde alıyor ve hayatları boyunca belki de o ilaçları kullanmak zorunda bırakılıyorlar. Kapitalizm; haksızın daha çok kazandığı, haklının ise kazanmak için köleleştirildiği, herkesin bunu yapmak zorunda kaldığı, yapmadığı takdirde aç kalma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı bir sistem. 

       
Hiç "Büyük balık, küçük balığı yutar!" diye bir söz işittiniz mi? Bu söz, aslında kapitalizmin bizi ne hale getirdiğinin bir göstergesi... Fark ettiyseniz, artık küçük esnaflar büyük firmaların lokması haline gelmiştir. Küçük esnaf, büyük firmalar yüzünden fazla iş yapamaz hale gelir ve mecburen kapanmak zorunda kalır. Bu hal, sonunda küçük esnafın o büyük firmanın emri altına girmeye zorlar. (Bayilik sistemi gibi) Yazımın başında da dedim ya; Kapitalizm büyüklerin daha çok kazanması için, küçüklerin köleleştirildiği bir sistem! 

 Herkes, bu sistemin birer kölesi! İster istemez, herkes hayatını kazanmak için bu sistemin birer parçası olmak zorunda! Daracık evlere sokuşturulan, hak ettiğinden daha az para kazanan, sürekli büyük balık tarafından yutulan bizler, bu sistemin birer kölesiyiz! İster kabullen, ister inkâr et! Çark böyle işlemeye devam ediyor. Üstler, kazanmak için alttakilerden besleniyor. Parazit gibi, üstler altların üstünden geçiniyor! Peki, ne zamana kadar böyle sürecek? Bu köleliğin sonu ne zaman gelecek, belli değil. Ama şundan eminim ki; biz bu sistem içerisinde bulunduğumuz sürece, köle kaldığımız sürece hayat bizi sadece harcamaktan başka bir şey yapmayacaktır. 40 sene köpek gibi çalışıyorsun ve emekli oluyorsun. Emekli maaşı en fazla 1.500 TL. 1.500 TL için emekli oluyorsak, gerçekten özgür bireyler değiliz! 40 sene çalışıp, sonunda 1.500 TL emekli maaşı almak zorunda kalmak, özgürlük için düşünülemez. 

Bu yazımı, Kapitalizmin bizi ne hale getirdiğini, nasıl köleleştirdiğini dilim döndükçe anlatmaya çalıştım. Bu sistemde aslında hepimizin birer köle olduğunu, üstlerin kazanması için astların köpek gibi çalıştığını anlatmaya çalıştım. Etrafınıza ve yaşantınıza bir bakın, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız! 

Bu yazımı beğendiyseniz +1 tuşuna basmayı ve daha fazla yazımdan haberdar olmak için blogumu takip etmeyi unutmayın. Bana destek olmak için de Google Reklamları'na tıklarsanız, çok sevinirim. 

Yeni yazımda görüşmek üzere, hoşçakalın! 
Kaan Akalın         

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Buzulların Efendisi Kutup Ayıları

Doğanın En Fedakar Canlıları

Doğanın Kalbine Keyifli Bir Yolculuk - Kelebekler Vadisi