Mutlu Olmamızı Gerektiren Sebepler
Günlük hayatımızda bizi mutsuz eden, üzen pek çok şeyle karşıla-şıyoruz. Bu durumlar bizi karamsar ve umutsuz biri yapabiliyor. Peki, yaşanan onca olumsuzluğa rağmen hiç mi mutlu olacak ne-denimiz yok? Tabii ki var, bu yazımı da onun için yazdım. Peki bu sebepler neler olabilir? Kısaca sıralayalım:
- Sağlığımızın Yerinde Olması: Biz birçok üzüntü yaşıyoruz ve bazen de "yeter artık", "hep beni mi buluyor" gibi sözler söyleyebiliyoruz. Ancak ne var ki, bizim gibi sağlığı yerinde olma-yan birçok insan var ve biz çok şükür o insanlardan değiliz. Düşünsenize, o kadar ağır hastalıklı, yatağa bağımlı insan varken, biz sağlıklı olduğumuz için mutlu olmamız gerekmez mi?
2. Hâlâ Hayattayız: Halen hayattaysak ve yaşıyorsak, bu da mutlu olmamızı gerektiren nedenlerden sadece bir tanesi. Yaşıyor olmamız, üzüntülerimşze rağmen halen daha umudumuzun olması anlamına geliyor. Bu umutlar da bize, bu üzüntülerden kurtulabilmek için moral veriyor. Hâlâ yaşıyor olmamız, mutlu olmamız için yetmez mi?
3. Bizi Her Şeye Rağmen Seven Bir Ailemizin Olması:
Bunu en güzel şekilde anlatacak olursak; çocuk esirgeme kurumlarında, yetimhanelerde annesi ve babası olmadan yaşayan birçok çocuk var. Bu çocukların belki de en büyük üzün-tüleri, onları seven, kollayan bir ailelerinin olmaması. Ama bizim her şeye rağmen bizi seven, kollayan, yetiştiren bir ailemiz var. Bizi seven bir ailemizin olması, mutlu olmamız için yetmez mi?
4. Özgürlük
Bir an için, hapishanede olduğunuzu düşünün. Özgürlüğünüz, sadece 90 m2 bir alandan ibaret. Dışarı çıkamazsınız, gezemezsiniz, dolaşamazsınız. Hayatınızın geri kalanını hapishane hücresinde geçirdiğinizi hayal edin ve bir de kendinize bakın; gezebiliyor, istediğiniz yere gidebiliyor, istediğinizi yiyor, içiyorsunuz. Kısacası, özgürsünüz. Özgürlük, mutlu olmak için, sağlıktan sonra en önemli şey bence. Kendinizi hapishane mahkumlarının yerine koyun, ne demek istediğimi anlarsınız.
Bu yazımda, mutlu olmamıza yetecek birçok şeyden birkaçını sizlerle paylaşmak istedim. Sahip olduklarımızla, sahip olamadıklarımızı, bir teraziye koyup tartmamız gerekiyor. O zaman, ne kadar mutlu olmamız gerektiğini ve sahip olduğumuz şeylere ne kadar şükretmemiz gerektiğini daha iyi anlayacağız. Bize düşen, bu saydığım dört özelliği iyice değerlendirmek ve ha-yatımıza ona göre şekil vermektir.
Bu yazımı beğendiyseniz, +1 tuşuna basmayı ve yazılarımı kaçırmamak için, bloğumu takip etmeyi unutmayın.
İlgi ve alakanız için teşekkür ederim.
Kaan Akalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder