Ruh Sağlığı ve Önemi
Günümüzde, birçok insanın ortak sorunu olan ruhsal hastalıklar, şunu aklıma getiriyor; "Ruh sağlığı, beden sağlığından daha önemlidir." Çünkü, bir insanın bedeni ne kadar sağlıklı olursa olsun, ruhsal olarak sağlıklı de-ğilse, buna sağlıklı bir insan diyemeyiz. Çünkü ruhsal olarak hasta olan bir insanda zamanla, bunu bedensel rahatsızlıklar izlemeye başlar. Bunda en önemli etken de, duygu ve düşüncelerimizdir. Duygu ve düşünceler, ruh sağlığımızı etkileyen önemli faktörlerdir. Duygu, düşünce ve inançlarımız, değil sağlığımızı hayatımızı da yönlendirebilmektedir. Örneğin kanser hastası olan bir birey, bu hastalıktan iyileşeceğine kalben inanıyor ve biliyorsa, bu hastalıktan kurtulabilmektedir. Kanser hastalıklarının iyileşebilmesini sağlayan en büyük etken, manen o hastalıktan kurtulacağımıza inanmaktır. Ancak, kişi basit bir hastalıkta bile iyileşeceğine inanmıyor, "Bu hastalık artık benim sonum olacak!" diye düşünüyorsa, inandığı ve düşündüğü şeyi yaşar.
Aslında, hepimiz inandığımız ve düşündüğümüz şeyleri yaşarız. Çoğu zaman da, hastalıklarımızı da kendimiz belirleriz. Mesela dişimizin ağrımasının nedeninin, dişlerimizi düzenli fırçalamadığımız olduğunu biliyor olmamız gibi. Duygu, düşünce ve inançlarımız, yaşamımızı yönlendiren önemli faktörlerdendir. Diyebiliriz ki; "Nasıl inanıyorsanız öyle yaşarsınız, nasıl yaşıyorsanız öyle inanırsınız." İnançlar, duygu ve düşünceler, kişiye yaşamını nasıl yönlendireceği konusunda rehberlik ederler.
Herkes, aslında nasıl yaşayacağını, neler yapacağını veya yapmayacağını kendisi önceden belirler. Zihnimiz aslında tüm bunların planını önceden yapar. Sağlıkta da aynen böyledir. Kişi, eğer sağlıklı düşünmüyorsa, sağlıklı şeylere inanmıyorsa, ne kadar bu hastalığın sebebini bilmese de, zaten kendisini bu faktörlerle ele vermektedir.
Günümüzde ruhsal hastalıklar yaşayan insanlar, zamanla bu hastalıklardan kurtulmak için ya bir psikiyatri/psikoloğa ya da zararlı alışkanlıklara başvurabilir. Kimi zaman da, ibadetlere kendini vererek bu sıkıntılardan kurtulmaya çalışabilir. Eğer kişi bu başvurduğu yolların onu ruhsal rahatsızlıklardan kurtaracağına inanıyorsa, zaten bu hastalıklardan kurtulmuş sayılır. Bakarsınız insanlara, her yolu denemiş, gitmediği doktor hastane kalmamış, ama hala iyileşememiş. Çünkü, zaten başında iyileşeceğine inanmamış. İşte, bir insanın duygu, düşünce ve inançları ne kadar sağlıklı ve düzgün olursa, ruhsal ve bedensel olarak o kadar sağlıklı olacaktır.
Ruh sağlığının beden sağlığından daha önemli olmasını vurgulamak istedim. Çünkü, baktığımda, çevremdeki insanların, duygu, düşünce ve inançlarından dolayı, fiziksel rahatsızlıklara da yakalandığını fark ettim. Aynı şekilde, kendimde de aynı durum söz konusu. Ben neye inanırsam, neyi düşünürsem ve duygularımı neye göre ayarlarsam, yaşamım da o şekilde yönlendirilmeye başlıyor. Sağlığım da aynı şekilde. Sadece sağlık değil; çevrem olsun, ailem, arkadaşlarım olsun, bu bahsetmiş olduğum değerler beni o şekilde yönlendiriyor. Arkadaşlarımı ve çevremi, benim duygu, düşünce ve inançlarım benimsiyor aslında. Benim hastalıkları yaşama sebebim, ruh sağlığımın (sağlıklı düşünememem, duygularımın sağlıklı olmaması ve sağlıklı inançlara sahip olmamam) yerinde olmadığının bir kanıtıdır.
Gerçekten, en çok dikkat etmemiz gereken şey, ruh sağlığıdır. Çünkü, ruhsal olarak ne kadar sağlıklı olursak, bedensel olarak da o kadar sağlıklı oluruz. Fakat, ruhsal olarak ne kadar hasta olursak, fiziksel olarak da o kadar rahatsızlanırız.
İlgi ve alakanıza teşekkür ederim.
Kaan Akalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder