İşte bu yazımızda dağların kralı olan bu hayvanların yaşamlarını, coğrafi dağılımlarını, nasıl beslendiklerini ve ürediklerini sizler için araştırdık. Gelin bu yazımızda bu koca hayvanları daha yakından tanıyalım.
Boz ayı adı verilen bu canlılar genellikle Ursus ailesine mensuptur. Bu hayvanlar genelde Avrasya'nın belirli bir kısmında ve Kuzey Amerika'da daha sık yaşamaktadır. Boz ayılar genellikle Carvinora takımının en büyük üyesi olarak kabul edilmektedir. Tabii ki bu hayvanların bilinen en büyük rakibi de kutup ayılarıdır. Hemen hemen bu koca hayvanları bilmeyen yoktur. Peki, dağların kralı olan boz ayılar hakkında neler biliyorsunuz?
Boz ayılar genel olarak Rusya'nın bazı bölgelerinde, Amerika Birleşik Devletleri'nde, Orta Asya'da, Çin'de, Kanada'da ve özellikle de Romanya'da daha sık görülmektedir. Aynı zamanda boz ayılar, Avrupa'nın bazı bölgelerinde ve ülkemizde de görülebilen canlılardır.
Ancak ne yazık ki bu canlıların yaşam alanı giderek daralmış durumdadır. Gerek kaçak avlanma, gerekse ormanlık alanların tahrip edilmesi bu hayvanların nüfusunu giderek azaltmıştır. Bu ayıların soyu tükenme riskiyle karşı karşıyadır ve bu nedenle bu canlılar "Dünya Doğa Kaynakları ve Koruma Birliği (IUCN)" tarafından "asgari endişe altındaki türler" kapsamında koruma altına alınmıştır.
Tüm bu koruma çabalarına rağmen, bu canlıların soyu Meksika'da aşırı avlanma faaliyetleri nedeniyle tamamen tükenmiş durumdadır. Asya'da yaşayan boz ayılar ise ciddi anlamda soylarının tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu canlıların sadece küçük gövdeli bir alt sınıfı olan "Ursus arctos isabellinus", eski yaşam alanlarının yalnızca %2'sine sahiptir.
Bu canlılar da vücutlarının çeşitli alanlarda satılması amacıyla yapılan aşırı avlanma sonucu soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.
Günümüzde bu ayılardan sadece 200.000 adet kalmıştır.
Boz Ayıların Nasıl Bir Boyutu Vardır?
Boz ayılar, günümüzde yaşayan diğer canlılara göre oldukça farklı boyutlara sahip canlılardır. Normal boyutları, hangi nüfusa ait olduklarına göre farklılık gösterebilmektedir. Ancak bu canlıların alt takımlarının boyları da birbirlerinden farklıdır. Bu farklılıkların temel nedeni olarak eşeysel dimorfizm gösterilmektedir; erkek boz ayılar, dişi boz ayılara göre daha büyük bir boyuta sahiptir. Bu hayvanlar, kış uykusundan uyandıkları ilkbahar mevsiminde en düşük ağırlığa sahip olabilirken, kış uykusuna hazırlandıkları sonbahar mevsiminde aşırı yemek tükettiklerinden ağırlıkları da daha fazla olabilmektedir.
Boz ayılar için normal olarak kabul edilen boyut, 1.4 ila 2.8 metre arasında bir uzunluğa ve 70 ila 173 santimetre omuz yüksekliğine sahip olmalarıdır. Boz ayılar, tüm ayı türlerinde olduğu gibi kısa tüylere sahiptirler. En küçük boz ayı kabul edilen dişi boz ayılar, çorak topraklarda yaşarken, en küçük ayı olarak kabul edilen Malaya ayıları ile neredeyse aynı boydadırlar.
Boz Ayıların Nasıl Bir Rengi Vardır?
Boz ayıları aslında tamamen kahverengi değildir. Bu hayvanların postları uzun ve sık tüylerden oluşmaktadır.
Boz Ayıların Nasıl Bir Beslenme Şekli Vardır?
Boz ayılar hem etle hem de otla beslenmektedir. Bu nedenle bu tür canlılara "hepçil canlılar" adı verilmektedir. Bu hayvanların en sevdiği yiyecekler et, balık ve meyve çeşitleridir. Aynı zamanda bal da en sevdikleri yiyecekler arasındadır.
Boz Ayıların Coğrafi Dağılımı
Boz ayılar çok uzun zaman önce Asya'nın birçok bölgesinde, Afrika kıtasında, Atlas Dağları'nın bazı bölümlerinde ve muhtemelen Avrupa'daki boz ayıların tamamının Kuzey Amerika'da yaşadığı bilinmektedir. Ancak günümüzde bu hayvanların soyları bu bölgelerde tamamen tükenmiş durumdadır. Günümüzde bilinen boz ayı nüfusu sadece 200.000 civarındadır. Bu bölgelerin başında 120.000 boz ayı nüfusu ile Rusya gelmektedir. Bunun akabinde 32.500'ü Amerika Birleşik Devletleri'nde, 25.000'i Kanada'da, 7.500'ü Romanya'da ve 5.000'i de Türkiye'de görülebilmektedir.
Bu yazımızda boz ayılardan, özelliklerinden, yaşam alanlarından ve nasıl beslendiklerinden bahsettik. Günümüzde maalesef kaçak avlanma sonucu bu hayvanlar soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Kaçak avcılığın önlenmesi açısından gerekli tedbirler alınmalı, aşırı avlanmanın önüne geçilmeli ve bu hayvanlar koruma altına alınmalıdır. Aksi takdirde bu hayvanların nesli önümüzdeki yıllarda tamamen tükenmiş olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder