Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Petrol Olmadan... Without oil ...

Resim
Petrol, modern hayatın vazgeçilmez bir parçası. Kullandığımız elektrikten, yediğimiz yiyeceklere kadar her şeyde petrolden yararlanıyoruz. Petrol o kadar değerli ki, petrol olmadan hayat durma noktasına gelebiliyor. Öyle ki, hayatımızın her alanında petrol var.  Petrol rezervleri, kalabalıklaşan dünyamızda gittikçe azalmaya başladı. Petrolün azalması, gelişmiş ülkelerde petrol arama yarışlarının başlamasına neden oldu. Ya petrol, hiç kalmasaydı... Ya tüm dünyadaki petrol rezervleri tamamen tükenseydi neler olurdu? Petrolün, birçok kullanım alanı var. Bunlardan birkaçını sıralayacak olursak: Elektrik, Ulaşım, Haberleşme, Sanayi,  Tarım ve gıda gibi örnekler verebiliriz. Petrol tamamen tükendiğinde, bizi neler bekliyor; birlikte bakalım: 1- Elektrik Kesintisi Ülkeler, elektriğin büyük bir çoğunu üretilmesinde petrolü kulla-nıyor. Bugün neredeyse elektriğin %70'i petrolden üretiliyor. Petrolün tamamen tükendiği bir dünyada, birçok ülkede elektrik ...

Büyük İstanbul Depremi Hakkında

Resim
Büyük İstanbul Depremi Hakkında Beklenen İstanbul depremi hakkında yazacağım bu yazı, yediden yetmişe herkesi ilgilendiriyor. Bu nedenle bu yazacağım yazıyı herkesin bilgilenmesi için, mümkün olduğunca paylaşmaya gayret edelim. Herkesin bildiği üzere, 17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara Depremi, yüz binlerce insanın ölmesine ve yaralanmasına yol açmıştı. Aradan 19 yıl geçmesine rağmen, 17 Ağustos depremi halen daha tazeliğini korumakta. 17 Ağustos daha hafızalarda tazeliğini korurken uzmanlar, Büyük İstanbul Depre-mi hakkında uyarılarda bulunmaya başladılar. Senelerdir yapılan uyarılar ve bir türlü gerçekleşmeyen bu deprem, artık kabak tadı vermeye başladı. Ama, bilimadamları bu depremin önümüzdeki 20 yıl içerisinde her an olabileceğinin uyarılarını yapmaktalar. Bilimadamlarına göre, 17 Ağustos 1999'da yaşanan depremle, segment İstanbul'a kaymış ve mutlaka bunun büyük bir deprem meydana getireceğinin uyarılarını yapıyorlar. Türkiye Deprem Haritası Şu bir ger...

Kanserin Nedeni Sigara Olmayabilir!

Resim
Kanserin Nedeni Sigara ve Tütün Ürünleri Olmayabilir! Sigara, dünyada en sık kullanılan tütün ürünlerinden biri. Ülkemizde de her üç insandan biri sigara kullanmakta. Sigaranın vücuda zarar verdiği, inkâr edilemez bir gerçek. Lakin kanserin nedeni sadece sigara olmayabilir. Zira sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı çok eski zamanlara dayanmaktadır. Eski zamanlarda tütün ürünleri nedeniyle kanser olan insanlara rastlanılamamıştır. Bugün ise sigara ve diğer tütün ürünlerinin başta akciğer kanseri olmak üzere birçok tehlikeli kanser türünün kapısını açmakta. Acaba öyle mi? Bu yazımızda kanserlerin artmasındaki nedenleri ve bu artıştan tütün ürünlerinin ne denli sorumlu olduğunu göreceğiz.  Kanser Nedir? Kanser, vücudun bir bölgesinde, mutasyona uğrayan hücrelerin çoğalması sonucu o bölgenin zarar görmesi olarak tanımlanıyor. Kanseri ölümcül yapan ise, bu mutasyona uğrayan hücrelerin önemli organlarda yer alması olabilir; mide, bağırsak, akciğer, vb. Bu organlar, yaşaya...

İzmir'in Saklı Cenneti Dikili/Bademli Köyü

Resim
İzmir'in Saklı Cenneti Dikili/Bademli Köyü Bu yazımda size, yıllar önce yaptığım İzmir'in Dikili ilçesine bağlı Bademli Köyü'nden ve güzelliklerinden bahsetmek istiyorum. Bu gördüğünüz fotoğraf Bademli'nin sahiline ait. Bademli'ye 13 sene evvel gitmiştim. 13 seneden bu yana hep tekrar gitmek istediğim yerlerden biri olmuştur. Bademli, masmavi denizi ve bembeyaz kumlarıyla insanı kendisine hayran bırakıyor. Şehir yaşamından bunaldıysa-nız ve tatile gidecek bir yer arıyorsanız, size Bademli'yi tavsiye ediyorum. Türkiye gibi cennet bir vatanın böyle cennet gibi bir yere sahip olması, elbette düşünülemezdi zaten. Bademli, her yıl binlerce turisti kendisine çekiyor. Bademli'yi ziyaret etmemden 13 sene geçmesine rağmen, halen daha gitmeye özlem duyduğum bir yerdir. Yazdığım günlüklerde hep buradan bahsetmiş, burası hakkında çeşitli efsaneler hayal etmiştim. Bademli hakkında yaptığım araştırmalar sonrasında, burası hakkındaki tüm hayal ettiğim efsaneleri...

Boşanmalar ve Bazı Çözüm Önerileri

Resim
Boşanmalar ve Bazı Çözüm Önerileri Bu yazıyı, anne ve babası 11 sene önce boşanmış olan biri olarak yazıyorum. Eşler bazen boşanmanın eşiğine geliyor ve maalesef çocuklar ya annelerini ya da babalarını kaybetmek zorunda kalıyorlar. Düşünün; siz birinden hoşlanıyorsunuz ve karşınızdaki o kişiyle hayatınızı birleştirme kararı alıyorsunuz. Ve bu birlikteliğin sonunda, hayatınızın en değerli varlığı olan çocuklar dünyaya ge-liyor. Ancak siz, aranızdaki bazı problemlerden dolayı boşanıyorsunuz. Ancak bir çocuk için belki de, dünyadaki en zor şeylerden biri, hiç şüphesiz anne ve babasından ayrılmak zorunda kalması... Düşünsenize sizi hayatınız boyunca besleyen, büyüten ve sizin için her türlü fedakârlığa katlanan anne ve babanız. Bir anda, ikisinin arasındaki problem yüzünden ya annenizi, ya babanızı ya da her ikisini de kaybediyorsunuz. Boşanmalardan en fazla zararı gören, çocuklar oluyor maalesef. Bu grafik, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun yaptığı boşanma oranlarını gös...

Kendine Gel Ey Müslüman!

Resim
Bugün mazlum beldelerinde zulmün en acımasız şekilleri uygulanıyor. Her türlü işkencenin eziyetin uy-gulandığı bu zamanda, bizler rahat yaşayabiliyoruz. Kafamızda bombalar patlamıyor ve en önemlisi, kadınlarımız başka milletten askerlerin çocuklarını ta-şımıyor. Bugün Suriye'de, kadınlar Amerikan askerlerinin çocuklarını taşıyorlar. Bundan daha büyük zulüm, ne olabilir? Herkes elini vicdanına koysun ve düşünsün! Ya biz, onların yerinde olsaydık? Ya bizim de kafamızda bombalar patlasaydı, ya bizim çocuklarımız ölseydi, ne olurdu halimiz? Dünya hali bu,  bugün dev, yarın cüce olursun. Bugün zengin, yarın fakir olursun. Ne olacağı belirsiz...  Bugün Filitsin, Suriye, Arakan ve daha birçok İslam ülkesinde, Zulmün en aşağılık şekilleri yaşanıyor. Sen, bugün istediğini yiyip içebiliyorsun. Onların yediği, o da bir kuru ekmek, bir tas çorba, o da belki... Sen rahat yaşıyorsun, istediğin şeyleri alabiliyorsun. Sıcacık evinde, rahat yatağında uyuyorsun. Onların yatağı ise toprak...

O Gün Gelmeden Önce...

Resim
O gün gelince anne baba evladından, evlat anne babasından kaçacak! O gün yalvarmanın, pişmanlı-ğın fayda vermeyeceği o gün! Herkesin yaptıklarıyla başbaşa o-lacağı, her yaptığının karşılığını göreceği o gün! O gün, artık insana mal, servet, güç fayda vermez. Orada sadece kişinin imanına ve ameline bakılır. Allah (c.c) buyuruyor: "Kim ne kadar hayır yapmışsa onu görecektir. Kim zerre kadar şer yapmışsa onu da görecektir." (Zilzal; 7-8) Şu gaflete daldığımız ve unuttuğumuz ahiret var ya, işte o gün mutlaka gelecek. Benim bu yazıyı yazmam ne kadar hak ise, ahiretin geleceği de o kadar hak! Bugün okunan selalar, kılınan cenazeler ve ölüm ne kadar hak ise, dünyada yaptıklarımızın hesabını vereceğimiz o gün onkadar hak!  Bu yazdıklarım, kimsenin ho-şuna gitmeyecek. Birçoğu da saçmaladığımı düşünecek. Ama o gün geldiğinde, bu anlattıklarım ne kadar saçma, ne kadar gerçek anlaşılacak! Ben bir din adamı, bir müftü ve vaiz değilim. Yalnızca, Allah'a kul olmaya çalışan, insan...

Boğaz Ağrısına Ne İyi Gelir?

Resim
Boğaz Ağrısına Ne İyi Gelir? Boğaz ağrısı, özellikle kış aylarında hepimizin başına gelen, can sıkıcı bir durum. Boğaz ağrısına genelde virüsler neden oluyor. Boğaz ağrısı tedavi edilmediği takdirde enfeksiyonlara da neden olabiliyor. Bu yazımızda da sizler için boğaz ağrısı ve boğaz ağrısına iyi gelebilecek çözüm yollarını araştırdık ve sizler için yazdık.  Boğaz ağrısı, birçok üst solunum yolu hastalığının habercisi olarak da bilinir. Genelde boğazımız ağrıdığında; "Acaba hasta mı olacağım?" dediğimiz sıkça oluyordur. Boğaz ağrısına, virüsler neden oluyor. Bu durum, günlük yaşantımızı olumsuz olarak etkiliyor. Antibiyotik kullanımı, boğaz ağrısına çözüm olamayabilir. Çünkü boğaz ağrısının temel nedeni virüslerdir. Antibiyotik tedavisi, sadece bakteriyel hastalıklarda kullanılmaktadır. Boğaz ağrısı için antibiyotik kullanmak, sağlığımızı daha kötü tehlikeye atmaktadır.  Boğaz Ağrısı Nasıl Tedavi Ediliyor? Boğaz ağrısı tedavisinde genellikle boğaz pastilleri kull...

Keşfedilen En İlginç Gezegenler

Resim
Teknoloji geliştikçe, bilimsel ça-lışmalar da gelişiyor. Bilimsel çalışmalar geliştikçe de evrende birçok ilginç gökcismi de keşfedilmeye devam ediyor. İşte bilimin henüz yeni keşfettiği, birbirinden ilginç gezegenler!  Bu tür yazıların daha fazla gel-mesi için blogumu takip etmeyi ve yazılarımı sosyal medya he-saplarında paylaşmayı unutmayın.  1- Kepler 10c: Bu yukarıda gördüğünüz resim, yeni keşfedilen Kepler 10c geze-genine ait. Kepler 10c dünyadan 2-3 kat daha büyük ve 570 ışıkyılı uzaklıkta. Bu cisme baktığımızda, dünyaya biraz benzediğini düşünüyoruz değil mi? İşte insanoğlunun yıllardır aramaya çalıştığı şey bu: "Yeni bir ev bulmak!"  Bir önceki yazımda da bahsetmiştim; bir gezegen ne kadar büyükse, yerçekimi kuvveti de o kadar etkili oluyor.  Güneş Sistemi'nin en büyük gezegeni olan Jüpiter'i ele alalım. Jüpiter'in yerçekimi kuvveti o kadar güçlü ki, gezegenin yanından geçmeye kalkmanız bile sizi içine çekmesine yetiyor. İşte Kepler ...

Televizyonun Zararı

Resim
Daha önceki yazımda teknolojinin insanları nasıl yalnızlaştırdığından bahsetmiştim. Bu yazımda da, televizyonun bize ne denli zarar verdiğinden bahsetmeye çalışacağım.  Büyüklerim daha iyi bilirler: Televizyon icat edilmeden önce, insanlar hep bir arada yaşardı. Yemekler hep birlikte yenir, sohbetler edilirdi. Televizyon, 20. yüzyılda icat edildi. Şu anda 21. Yüzyıldayız ve herkesin evinde televizyon var. Televizyon insanları o kadar etkiliyor ki; insanlar, artık başkasıyla konuşmaya ihtiyaç duymuyor. İhtiyacımız olan her şey, televizyonda var; belgesel, dizi, çizgifilm vs.  Önceden hatırlıyor musunuz? Her gün, sokakta oynayan çocuklar görüyorduk. Artık televizyonda yer alan ve 24 saat süren çizgifilmler yüzünden, maalesef sokakta oynayan çocuklara rastlamak oldukça güç! Hepsi, televizyonun o büyüleyici dünyasına hapsolmuş durumdalar. Çocukların vakitlerinin çoğunu televizyon karşısında geçirmesi, sorumluluklarını yerine getirmeme, becerilerini geliştirememe gibi ...

Avrupa Birliği Üyeliği

Resim
Senelerdir tartışılan Avrupa Birliği Üyeliği, artık yalan hikayesine dönmeye başladı. Tam 15 sene süren AB üyeliği süreci, bir türlü nihayete varamadı. AB aslında bizi istemiyor, tüm bu olanlar, bunu kanıtlıyor. Şu anda AB, terör örgütü üyelerinin serbestçe dolaşabildiği, Türkiye karşıtı her türlü eylemin yapıldığı ülkelerden mevcut. Söz konusu, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin %95 Hristiyanlık dinine mensup. Müslüman bir ülkeyi neden Avrupa Birliği'ne sokmak istesinler ki? Avrupa Birliği her ne kadar Türkiye'yi AB'ye almak zorunda kalacaktır. Çünkü şu anda AB ülkelerinin çoğu ekonomik krizin eşiğine gelmiştir. Tamam AB teknoloji bakımından güçlü olabilir ama bu teknolojik güç, karın doyurmaz! AB'nin bizi üye yapmak istememesinin diğer bir nedeni ise; Türkiye 80 milyon bir nüfusa sahiptir. Bunun yanında Türkiye, Avrupa'nın en genç nüfusuna da sahip. Eğer Türkiye AB'ye girerse, AB'de tek söz sahibi ülke konumuna gelebilir. Dediğim gibi, AB bizi ne kadar...

Yazma Merakım Nasıl Başladı?

Resim
Ben Kişisel Yazılarım blogunu üç senedir kullanıyorum. Yaptığım araştırmaları, görüşlerimi biraz edindiğim bilgiler ve biraz da hayal gücümü kullanarak yazı yazmaya çalışıyorum. Araştırma merakım çocukluktan beri var. Sürekli yeni şeyler öğrenmeyi, öğrendiklerimi başkalarıyla da paylaşmayı seven biriyim. Daha önce yazılarımı ya günlüğüme ya da bilgisayara yazıyordum. Amma ve lakin, bu yazdıklarımın insanlar tarafından görülmesini, insanların da bu yazdıklarımı okuyarak bilinçlenmesini istiyordum. Daha sonra aklıma bir blog sitesi oluşturmak geldi.  Açtığım blog sitesinde yaptığım araştırmaları, edindiğim bilgileri, görüşlerimi makale halinde yazmaya başladım. Emin olun, yazmaya başlayınca ilham da otomatik olarak geliyor. Bu yazılarıma araştırma raporu desem yanlış olmaz. Hani, yazdıklarıma biraz hayal gücü katıyorum ama kesinlikle doğrudan başka bir şeyi yansıtmaz. Sürekli yaz-mak, hoşuma gidiyor. Yazma yeteneğim de sonradan gelişti. Yazmayı okumaktan daha çok seviyorum. Da...