Değerli takipçilerim ve okurlarım! Geçen yazımızda eğitim sistemindeki sorunlardan ezberci eğitim ve öğretmenlerin yaptıkları hatalardan bahsetmiştik. Bu yazımızda da hemen hemen hepimizin yaşadığı bir sorun olan ve psikolojimizi önemli derecede olumsuz olarak etkileyen "sınavcı eğitim sistemi"nden bahsetmek istiyorum.
Sınav, hepimizin gerek eğitim hayatımızda gerekse iş hayatımızda mutlaka karşımıza çıkan bir durumdur. Gerek okul içerisinde olduğumuz yazılı ve sözlü sınavlar, gerekse iyi bir liseye ve üniversiteye gidebilmek için olduğumuz sınavlar... Sınavlar, aslında hayatımızın büyük bir bölümünü kapsıyor. Hayatımızın en az yüzde altmışı, sınavlarla geçiyor. Sınavlar sadece eğitim hayatımızda karşımıza çıkmıyor. Örneğin, devlet memuru olarak atanmak istiyorsanız, yine KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) adı verilen bir sınava girmek ve bu sınavdan yeterli bir puan almak zorundasınız. Yine bazı özel sektörler, eleman alımı yaparken gerek mülakattan önce, gerekse mülakattan sonra bazı sınavlar uygulamakta ve bu sınav başarılarına göre eleman alımı yapmaktadırlar.
Aslında bu sürekli sınav olma zorunluluğu, insanda birtakım olumsuz etkilere neden oluyor. Çünkü, "LGS, YKS, KPSS" gibi sınavlar, insanların hayatını etkileyecek etkilere sahip olan sınavlardır. Bu nedenle insanlar, bu sınavlardan yüksek puan almak için çok çalışmak zorundadır. Bu sefer de insanlar öğrenmeleri gereken ve hayatları boyunca lâzım olabilecek bilgileri sadece sınavı geçmek için öğreniyorlar. Bu nedenle, bu öğrenilen bilgiler sınav bittikten kısa bir süre sonra ister istemez unutuluyor. Bir önceki yazımızda bahsettiğimiz ezberci eğitimin altında, aslında bu sınavlar yatıyor.
Bizim Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Tarih ve Coğrafya olarak gördüğümüz dersler, aslında haya-tımız boyunca bize lâzım olacak bilgiler içermektedir. Örneğin dilimizi nasıl kullanacağımızı ve kullanmamız gerektiğini bilmek için, Türkçe derslerinde öğretilen sıfat, zarf, özne, fiil gibi kavramlar, dilimizi etkili bir şekilde kullanmamız için mutlaka bilmemiz gereken konulardır. Ancak, biz bu bilgileri sadece sınavdan geçebilmek için öğreniyoruz. Çünkü bu sınav, ister LGS isterse YKS olsun, iyi bir okula girebilmemiz için son derece önemli. İşte, biz bu sınav için eğitiliyor ve yetiştiriliyoruz. Hiçbir zaman okullarımızda, bu bilgilerin bize hayatımız boyunca lâzım olacağı ve bu bilgileri öğrenmenin bu nedenle çok önemli olduğğu için öğretilmiyor.
Hayatımızın neredeyse tamamında yer alan bu sınavlar, bizleri test çözen birer robot haline getiriyor. Bu durum, bu bilgileri sınavdan sonra unutmamıza neden oluyor.
Bu sınavcı eğitim sisteminin verdiği diğer bir zarar ise, psikolojik olarak stresli olmamıza ve hepimizin birer test çözen robotlar haline gelmemize neden olmaktır. Bu durum, öğrencide ister istemez; depresyon, özgüven düşüklüğü gibi rahatsızlıklara neden oluyor. Aslında toplumumuzda artan bu psikolojik rahatsızlıkların temelinde, bu eğitim sisteminin yarattığı sınavlar yer alıyor.
Sınavlarda Alanımıza Göre Sorular Sorulmuyor
Meslek liseleri, ülkemizin en sorunlu eğitim kurumlarından biridir. Çünkü meslek liselerinde genelde o meslek üzerine dersler öğretilir. Aynı şekilde üniversitelerde öğretilen alan bilgisi dersleri de aynı problemi oluşturmaktadır. Meslek liselerinden mezun olan öğrenciler, üniversiteye gitmek istediklerinde ise yine YKS sınavına girmek zorundadırlar. Ancak bu sınavlarda, meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin gördükleri alan derslerinden değil, Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Coğrafya ve Tarih derslerinden sorular hazırlanıyor. Meslek liselerinden mezun olan öğrenciler, bu dersleri almadıklarından dolayı, YKS'den yüksek puan almaları ve iyi bir üniversiteye yerleşmeleri de zorlaşıyor.
Aslında meslek liselerinin amacı, öğrenci okuldan mezun olduğunda hemen bir iş bulabilmesi için o öğrenciyi yetiştirmektir. Ancak çoğu iş ilanında bu mesleklerin çoğunda üniversite mezunu aranmaktadır. Meslek liselerinden mezun olduktan sonra, iki yıllık üniversitelere sınavsız yerleşebilmek de, maalesef bunun için yeterli değildir. Çünkü iş ilanlarında genelde dört yıllık üniversite yani fakülte mezunları aranmaktadır. Meslek liselerinden mezun olan öğrenciler, YKS'de yer alan derslerden alamadıkları için bu sınavlardan başarısız olmaktadırlar. Bu da öğrencinin üniversite okumasını imkânsız hale getirmektedir. Meslek lisesinden mezun olan ve üniversiteye gitmek isteyen bu öğrenci, YKS sınavını kazanabilmek için dersanelere gitmek zorundadır. Bu dersaneler son derece pahalıdır ve her öğrencinin bu dershane ücretlerini ödemeye gücü bulunmamaktadır. Tüm bu sorunlar, meslek lisesi mezunlarının iyi bir üniversiteye gitmelerini de zorlaştırmaktadır.
Bu sorunların giderilmesi için şu hususlar uygulanabilir:
- Meslek lisesinden mezun olan öğrenci, YKS sınavlarına katılacaksa, o mezun olduğu meslek lisesinde gördüğü alan derslerinden sınava girmeli.
- Meslek lisesinden mezun olan öğrencinin gidebileceği dört yıllık fakülteler açılmalı. Örneğin bir öğrenci ticaret meslek lisesinin muhasebe-finansman bölümünden mezun olmuşsa, bunun için dört yıllık fakülteler açılabilir.
- Bu sınav eğer bu şekilde yapılmayacaksa, meslek lisesi mezunları için tamamen kaldırılabilir ve bu öğrencilerin üniversitelerin dört yıllık bölümlerine okul puanlarına göre yerleşmeleri sağlanabilir.
Burada anlatmaya çalıştığımız durum, sınavcı eğitim sisteminin bizde oluşturduğu olumsuz tutumlar, meslek liselerindeki öğrencilerin üniversiteye girmesini engelleyen sınavın yol açtığı sorunlardan bahsetmeye çalıştık. Bir milletin ileri bir toplum olabilmesi için eğitimin çok iyi olması gerekir. Biz eğer bu sorunları gidermezsek, iyi bir eğitim almanın da önünü açamayız. Bu yüzden, eğer ülkemizin ileri bir ülke olmasını istiyorsak, önce bu eğitim sistemindeki sorunları gidermeliyiz.
Bu yazıyı beğendiyseniz, Kişisel Yazılarım blogumu takip ederek, yeni gönderilerden anında haberdar olabilirsiniz. Ayrıca Kişisel Yazılarım'daki gönderileri sosyal ağlarınızda paylaşarak, daha fazla insanın okumasına yardımcı olabilirsiniz.
Kişisel Yazılarım bloguma gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür eder, Kişisel Yazılarım blogumda keyifli vakit geçirmenizi dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder