if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım

31 Ocak 2022 Pazartesi

介绍伊斯坦布尔

伊斯坦布尔,土耳其






伊斯坦布尔是土耳其最重要,拥挤和大的城市。所有人有心里,伊斯坦布尔也是土耳其的心。伊斯坦布尔是土耳其在贸易、工业、教育和健康方面最重要的城市。伊斯坦布尔也有很多美丽的地方。所以,每年伊斯坦布尔拉很多外国游客自己! 每年至少1000万外国游客来土耳其旅游。当一个外国游客来伊斯坦布尔的时候,爱上这个城市! 因为,这个城市又漂亮又有趣的。我有很多中国朋友想在伊斯坦布尔生活。虽然,我住在伊斯坦布尔,知道每个地方,当我离开这个城市的时候,感到很难过。因为,我爱上我的城市! 


伊斯坦布尔有2000万人口,所以总是很拥挤。伊斯坦布尔的交通总是很拥挤和忙。如果你们想住在伊斯坦布尔,先应该习惯拥挤的交通! 伊斯坦布尔一定是世界最漂亮的城市。因为,别的城市没有海峡风景!伊斯坦布尔海峡风景是世界最漂亮的风景!我有几个朋友来土耳其旅游,我们甚至跟他们见面了。他们说“我们真的爱上了这个城市!以后我们一定住在这个城市!当你们来伊斯坦布尔的时候,可以看见很多美丽的地方;蓝色清真寺,加拉塔他,小女塔,苏蕾马尼亚清真寺,拓扑卡皮博物馆。。。 伊斯坦布尔也有很多美食,当你们来伊斯坦布尔的时候,可以吃很多美食。当你们来伊斯坦布尔的时候,一定会爱上这个城市!欢迎你们来伊斯坦布尔旅游!

















Bu yazıyı beğendiyseniz +1 butonuna basmayı ve blogumu takip etmeyi unutmayınız. Ayrıca bana destek olmak için blog sayfamda bulunan Google reklamlarına da tıklayabilirsiniz. Teşekkürler!

30 Ocak 2022 Pazar

Zayıflamak İçin Beslenme ve Spor













Zayıflamak İçin Beslenme ve Spor



Obezite, günümüzün en önemli sağlık problemlerinden biri haline gelmiştir. Günümüzde birçok insan, obezitenin pençesi altında ve çoğu insan aşırı kilo alımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Ülkemizde de obezite maalesef çok üst boyutlarda ve obezitede Avrupa'da birinci sıradayız. Aslında benim düşüncem, bir insanın aşırı kilosunun olması, kendisine hastalık olarak yeter de artar bile! Eğer bir insan ne kadar şişmansa, hastalıklara o kadar yakın demektir. Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle, yeterli hareket edemiyoruz. Yediğimiz yemekler de, yüksek kalorili ve şişmanlatıcı. Bu da, obezitenin hızla yayılmasına neden oluyor.  Yediğimiz sağlıksız yiyecekler, lezzetli olabilir, hatta vazgeçilmezdir. Kendimden örnek verecek olursam, ben tatlıyı çok seven biriyim. Her gün en az bir çikolata, bisküvi yerim. Çünkü tatlıya zaafım var. İşte tüm bu zaaflar, sağlığımıza ciddi zararlar veriyor! TLC kanalını izleyenleriniz varsa, oradaki insanların obezite yüzünden neler yaşadığını anlarsınız! Obezite; şeker, kalp-damar hastalıkları, tansiyon hastalığı, kolesterol gibi birçok hastalığın asıl sebebidir, ayrıca obezite kalp krizinin en önemli risk faktörüdür. Kişi her kilo aldığında, kalp krizine bir adım daha yaklaşıyor demektir! Günümüzde obezite ameliyatları yapılmakta ve bazen bu ameliyatlar kişinin hayatına mâl olmaktadır. O zaman, kişinin önünde iki seçenek var; ya obezite yüzünden ölecek, ya da ameliyat yüzünden! 


Aslında, hiç kimse obez olarak yaşamak zorunda değil ve obeziteden kurtulmak için ameliyat olmak zorunda da değil. Şahsen, kendimden örnek verecek olursam; ben iki sene evvel 133 kiloydum. İşte bu eski halim! 
Bu resim, benim iki sene önceki halim. Burada tam 133 kiloydum ve kendimi taşımakta zorlanıyordum. Yokuş ve merdiven çıkmak, benim için ölmekten beterdi. Kendimi kilolarım yüzünden hep çirkin görüyor ve kendimi beğenmiyordum. Ayrıca kilo, sağlığımı da tehdit etmeye başlamıştı. Kalp ağrılarım başladığı zaman kilo vermeye karar verdim, tabii ki bu karar vermek kadar kolay olmadı. Beslenme alışkanlıklarımı değiştirdim; şekerli yiyecekler, hamur işleri vs. yiyeceklerden uzak dutdum. Alışmak zor oldu ama zamanla başardım. Ayrıca, her gün en az 4-5 litre su içtim ve en az 12.000 adım yürüdüm. Neredeyse 12 ayda 35 kilo verdim ve şu anda 95 kiloyum. İşte, yeni halim bu: 

Ben de başaramam zannediyordum ama diyete harfiyen uyarak, disiplinli ve azimli olarak tam 35 kilo vermeyi başardım! 

    Konumuza gelecek olursak; bana göre beslenme spordan daha önemli. Çünkü, düzenli ve sık spor yapsanız da, yediklerinize dikkat etmediğiniz takdirde, yaptığınız hiçbir işe yaramaz, yine kilo almaya devam edersiniz. Evet, spor yapmak zayıflamak için çok önemli ama beslenmenin yerini hiçbir şey tutamaz. Onun için, benim fikrim düzenli ve sık spor yaparken, aynı zamanda sağlıklı beslenmemiz gerektiğidir.
l






















Bu yazıyı beğendiyseniz +1 butonuna basmayı ve blogumu takip etmeyi unutmayınız. Ayrıca bana destek olmak için blog sayfamda bulunan Google reklamlarına da tıklayabilirsiniz. Teşekkürler!

4 Temmuz 2021 Pazar

Parayla Saadet Olur Mu?

 Parayla Saadet Olur Mu? 

Para, tarihte Lidyalılar tarafından bulunmuş ve hâlâ daha kullanılmaya devam ediyor. Önceden "para" kavramı altın, gümüş, elmas gibi değerli madenlerle ifade edilirken, şimdi ise kağıt ve demir olarak kullanıyoruz. Para bir araç mı, yoksa bir amaç mı? Neden paraya ihtiyacımız var? Bir şeyi satın almak istediğimizde "para" gerekiyor, değil mi? "Para" ekonomide bir değişim aracıdır. Yani biz aslında para harcadığımızda, bir nevi değiş-tokuş yapıyoruz. Zaten para icat edilmeden önce, insanlar alışverişlerini değiş-tokuşla yapıyorlardı. Para denilen kavram da bu sebeple ortaya çıktı. 



Gerçekten para her şeyi satın alabilir mi? Günlük ihtiyaçlarımızı karşılarken, paraya ihtiyaç duyuyoruz. Hatta evlenmek, tatile çıkmak gibi temel olmayan ihtiyaçlar için de paraya ihtiyaç duyuyoruz. Para, günümüzde çeşitli amaçlarla kul-lanılıyor. Diğer bir deyişle, para olmadan yaşamak neredeyse imkânsız. Para her şeyi satın alabilir mi? Parayla saadet olur mu, olmaz mı? İşte bütün mesele bu... Genel olarak baktığımızda, zengin insanların psikoloğa gitme oranının normal veya fakir insanlara nazaran daha fazla olduğunu görüyoruz. Gerçekten de paranın satın alamayacağı şeyler de var. Mesela: 

- Mutluluk 

Evet, belki de paranın satın alamayacağı en önemli şeylerden birisi de mutluluktur. Çünkü, bazı insanlar sadece mutlu olmak için para harcar ama bu mutluluk gerçek bir mutluluk değil, sadece geçici bir hevestir. Bir insan mutlu olamadıktan sonra, istediği kadar para harcasın yine de hak ettiği mutluluğu elde edemez. Çünkü, elde etmeye çalıştığı mutluluk gerçek değil! Öte yandan, zengin ve varlıklı insanlar daha fazla psikolojik sorunlar yaşıyorlar ve bu sorunlardan kurtulmak için psikologlara servet ödüyorlar! Orta gelirli veya fakir insanların ise daha mutlu olduğunu görüyoruz, çünkü böyle insanlar hayata her zaman umutla bakarlar. Zengin insanlar zaten istedikleri her şeyi satın alabiliyorlar; ev, araba, en pahalı tatiller vs... Ama bir türlü istedikleri mutluluğa ulaşamıyorlar. Bu da paranın asla mutluluğu satın alamayacağının en önemli kanıtıdır. 

- Sağlık 

Eğer hastanelere gidiyorsanız, birçok zengin ama sağlığı yerinde olmayan insan görürsünüz. Çünkü, sağlık her şeyden daha önemlidir ve parayla satın alınamaz. Kanser hastası bir insan düşünün ki, bu insanın her şeyi var; son model arabalar, lüks evler, yatlar vs. Ama bu kişi son derece hasta ve bir türlü bu sahip olduklarına erişemiyor. Öte yandan diğer insan zengin değildir ama sağlıklıdır. Yaşadığı hayatın tadını sağlıklı bir şekilde çıkarabilir. Sağlık açısından hiçbir engeli yok. Zengin olan bazı insanlar bu hastalıklarından kurtulmak için özel hastanelere servet harcar ama hiçbir şekilde bu hastalığa çare bulamaz. Sağlıklı ve mutlu bir insan... Esas zenginlik işte budur! 

- Sevgi 

Belki de paranın satın alamayacağı en değerli şeylerden biri de sevgidir. Sevgi, insanların ve tüm diğer canlıların en çok ihtiyaç duyduğu duygulardan biridir ve bu duygu parayla ölçülemez. Eğer bir insan sizi paranız kadar seviyorsa, onun sevgisi sahtedir! Herkes sevmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyar. Bazı insanlar "eğer çok paran varsa, daha çok insan seni sever" diyorlar. Bu da yanlıştır. Öyle insanlar seni gerçekten sevmiyordur, senin paranı seviyordur! Eğer bir insan seni gerçekten severse, maddi durumunu umursamaz ve seni sadece sen olduğun için sever, işte esas sevgi budur ve para bunu da satın alamaz.

İşte parayla saadet olup olmayacağı hakkındaki düşüncelerim bunlar. Umarım bu yazdıklarım size faydalı olur. Eğer bu yazımı beğendiyseniz, blogumu takip etmeyi ve +1 tuşuna basmayı unutmayın. 

Bu arada, bu yazılarımı resmi siteye taşımak istiyorum. Bu nedenle de maddi olarak desteğe ihtiyacım var. Sizden istediğim, blog sitemde yer alan Google reklamlarına birer kez tıklamanızdır. 

Yeni yazımda görüşmek üzere!
Sevgilerimle...
Kaan Akalın

3 Temmuz 2021 Cumartesi

Koronavirüsü Kim Üretti?

 


2019'da Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Koronavirüs, birçok masum insanın canını aldı. Ülkeler, kendi halklarının sağlığı için birçok kısıtlamaya gitmek zorunda kaldı; sokağa çıkma yasakları, kafe, restoran ve diğer işletmelerin kapatılması gibi birçok yasakla karşı karşıya geldik. Birçok insanın merak ettiği konu ise, bu virüsün laboratuvar damı üretildiği, yoksa doğal bir virüs olup olmadığı. Bazı bi-lim insanları, bu virüsün doğal bir virüs olamayacağını, eğer doğal bir virüs olsaydı, mutasyona uğramaya-cağını savunmaktadır. 


Bazı biliminsanları ise, bu virüsün doğal bir virüs olduğunu ve yarasalardan insanlara bulaştığını sav-unmaktadır. Bu konuyla ilgili yaptığım bazı araştır-malar sonucu, bu virüsün doğal bir virüs olamaya-cağı, eğer doğal bir virüs olsaydı, mutasyona uğra-mayacağı kanısına vardım. Tabii ki ben bir bilimin-sanı değilim. Ben sadece kendi fikir ve düşüncele-rimi bu yazılarımda anlatmaya çalışıyorum. Düşünün ki, ne zaman vakalar azalsa, yeni bir var-yant çıkıp, tüm dünyaya yayılıyor ve başladığımız yere dönüyoruz. Böyle bir virüs, doğal yollarla üretilmiş olabilir mi? Geçen sene yaz aylarında da aşı olmadığı halde, vakalar belli oranda azalmıştı ve kış mevsimi geldiğinde vakalar tekrar arttı. 

Bu durumun doğal olması mümkün değil, çünkü tam vakalar azalıyor veya insanlar aşılanmaya başlıyor, virüs mutasyon geçiriyor ve tekrar yayılmaya başlıyor. Sizce virüs insandan daha mı akıllı? Normal bir virüs nasıl böyle bir şeyi akıl edebilir? Düşünsenize; siz bir şehri fethetmek istiyorsunuz ama şehrin savunması o kadar güçlü ki, bir türlü o şehri fethedemiyorsunuz, o şehrin savunması sizi hep yeniyor! 

İşte, biz de virüse karşı savunmalar geliştiriyoruz ki; bu savunmadaki en etkili silah aşıdır. Ama ne ilginç ki, virüs bizi yenmek için sürekli taktik geliştiriyor. Sizce bu ne kadar mantıklı? 

 Bugün okuduğum bir yazıda, bu virüsün 
Çin'de üretilmediği, Amerika tarafından zaten 2003 yılında üretildiği yazıyor. Haberi https://tr.euronews.com/2020/03/08/koronavirus-2003-te-abd-de-mi-gelistirildi linkinden okuyabilirsiniz. Bu adamlar zaten bunu yıllar öncesinden geliştirmişler. Yani, Çin'in üretmiş olması veya yarasalardan insanlara yayılması imkânsız. Amerika neden böyle bir şey yapmak istesin ki? Çünkü Amerika bu virüsten para kazanmak istiyordu. Diyordu ki; "Ben bir virüs geliştireyim, aşısını da üreteyim; insanlar tedavi ve aşı için bana para ödesin ve ben daha çok zengin olayım." Bu düşünce mantıklı geliyor, çünkü Amerika para için her şeyi yapabilecek bir ülke. Neden Amerika İsrail'i destek-liyor sanıyorsunuz? Çünkü Amerika daha çok kazanmak istiyor ve bunun için masumları öldürmekten çekinmiyor! 

Bu virüsü de Amerika üretti, çünkü insanlarla savaşmak yerine virüsle insanları yok etmeyi tercih etti. Ama planları ters tepti ve Amerika şu anda en ciddi ülkelerden biri. 

Sonuç olarak; insanlardaki para kazanma hırsı devam ettikçe, bu salgınlar ve savaşlar son bulmayacak ve insanlar kendi sonlarını kendileri getirecekler! Biz dünyayı kendi çıkarlarımız için mahvediyoruz ve sonuçlarını da ödemeye başladık. Eğer biz bu şekilde davranmaya devam edersek, Korona'dan çok daha kötü virüslerin yayılacağından ve belki de hiç tedavisini bulamayacağımızdan emin olabilirsiniz, çünkü insanoğlu doymuyor!

<script data-ad-client="ca-pub-5593842536714150" async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>



27 Mart 2020 Cuma

Doğanın İntikamı - Başımıza Gelen Felaketlerin Nedeni

Doğanın İntikamı - Başımıza Gelen Felaketlerin Nedeni

2020, felaketler ve salgınlarla başladı; yangınlar, depremler, Koronavirüs salgını gibi... Ama neden? Bu felaketler neden başımıza geliyor?

İnsanoğlu, kendi çıkarları uğruna doğaya ağır tahribat yarattı; ormanların yok edilmesi, hava ve denizlerin kirletilmesi, vahşi yaşama zarar verilmesi gibi... İnsanoğlu, kendi bencilliğinin nedenini doğaya ödetiyor. Birçok ormanlık arazi tarıma açıldı. Birçok yaban hayvanı, sırf insanların zevki yüzünden katledildi. Fabrika atıkları havayı ve denizi kirletti, atmosferi zehirledi.

Bugün insanlık yaptıklarının nedenini ağır şekilde ödemeye başladı. Zaten bu salgının sebebi de, doğanın bize bir intikamıdır. Biz, lezzet uğruna yaban hayvanlarını öldürmeye kalktık. Yenilen bir yarasadan yayılan virüs, tüm dünyayı sardı. Dünyanın en güçlü devletleri bile bu virüs karşısında çaresiz. Dünyanın süper gücü Amerika bile, bu salgına teslim olmuş durumda.

Sadece salgın değil birçok doğal felaket şu anda yaşanmaktadır. 2 ay önce yaşanan Elazığ Depremi, 100 insanın canını aldı ve binlerce insan evsiz kaldı. Ayrıca, bugün çekirge istilası da dünyayı tehdit ediyor. Tüm bu olanlar, doğanın bize bir intikamıdır. Eğer biz doğaya zarar vermeye devam edersek, doğa intikamını en acı şekilde alacaktır. İnsanlık bu tahribatın bedelini çok ağır şekilde ödüyor. Tüm bu olanlar, doğaya verdiğimiz zararın neticesidir.

Doğa, eninde sonunda kendisine ait olanı bizden geri alacaktır. Bu durum, kaçınılmazdır. İnsanoğlu bu yaşanan felaketlerden ders almalı ve doğayla iyi geçinmeye çalışmalıdır. Ya insan doğaya saygı gösterecek, ya da doğa kendisine saygı duyulmasını bu şekilde öğretecek.

Yapmamız gereken şey doğaya saygı duymaktır. Yani, ormanları tahrip etmekten, yabani hayvanları katletmekten, doğayı ve çevreyi kirletmekten vazgeçmektir.

En iyi dileklerimle
Kaan Akalın

26 Mart 2020 Perşembe

Tarihte Yaşanmış Büyük Salgınlar - Koronavirüs

Tarihte Yaşanmış Büyük Salgınlar - Koronavirüs


Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüs yayılmaya ve can almaya devam ediyor. Şu anda, bu virüs tüm ülkelere yayılmış durumda. Virüs şimdilerde Çin'de etkisini kaybetse de, Avrupa'da gün geçtikçe yayılmaya devam ediyor. 


Bu gördüğünüz harita, koronavirüsün dünya üzerinde yayılan bölgeleri, ölüm ve iyileşme oranlarını gösteriyor. Kırmızı bölgeler, virüsün yayıldığı bölgeleri gösteriyor ve maalesef bu virüs şu anda tüm dünyada yayılmış durumda. 

Dünya Sağlık Örgütü, pandemi (küresel salgın) uyarısında bulunmuş ve tüm dünyada acil durum ilan etmişti.

Bilim insanları şimdilerde aşı ve tedavi geliştirmeye çalışıyor. Ancak uzmanların söylediklerine göre, bu aşının hazırlanmasının en az 1 seneyi bulacak. Ancak, dünyanın fazla zamanı da yok. Umarım, bu salgın en kısa sürede biter.

Tarihte Yaşanmış Salgınlar

Geçmişten günümüze birçok ciddi salgın yaşanmış ve bu salgınlar milyonlarca insanın ölmesine yol açmıştır. Gelin, bu salgınlara beraber bakalım:

1. Veba Salgını (1347-1451)

"Kara Ölüm" adı verilen ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olan "Veba Salgını". Bu hastalık, farelerde bulunan pirelerin insanları ısırmasıyla yayılıyor. Bulaştığı kişilerde yüksek ateş, bulantı ve kusma, deride kara yaraların çıkmasıyla kendini gösteriyor. Ortaçağ'da günümüz imkanları mümkün olmadığı için, milyonlarca insanı öldürdü. Kasabaları, hatta şehirleri yok etti. Bu salgın 1347-1451 yıllar arasında sürmüştür. Günümüzde bilimadamları hala bu salgını araştırmaktadır. 

Büyük Marsilya Salgını: 1720-1722 yılları arasında Fransa'da başlayan Büyük Marsilya Salgını yaşandı. Veba hastalığı olan bu salgında, 75-200 milyon kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
Kolera Pandemisi: Kolera pandemisi olarak anılan aynı zamanda Asya'nın ilk kolera salgını olarak bilinen olayın başlangıç tarihi 1817, bitişi ise 1824 yılı oldu. Bu salgında da milyonlarca kişi hayatını kaybetti.
İspanyol Gribi: 1918'de başlayan İspanyol Gribi, H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıydı. İspanyol Gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanı ölüdürdü.
Bu yazıda koronavirüs ve tarihte yaşanan salgınları anlatmaya çalıştım. Umarım bu salgın da en kısa zamanda sona erer. 
En iyi dileklerimle!
Kaan Akalın

About Coronavirus

ABOUT CORONAVIRUS


The people lived a lot of epidemic events. These events killed a lot of people. The epidemics is still going on spread.


This list showes, the epidemic's spreading rate on the world. Unfortunately, the virus spreaded all the world. The virus is really very dangerous. The virus is more dangerous for old people. Because their defance system isn't strong like us. 

 

This map showes the epidemic's spreading rate on the web. The virus is going on kill people. This people are usually older people. The virus, first spreaded in China's Wuhan city. Later, the Chinese people went to other countries. The epidemic got spreading such. Unfortunately, 25.087 people dead because of virus. 

Why is the virus so dangerous?
Because, the virus can spread too fast. If you get closed to another people, you can be infect too. The virus is Settling in the lungs. If you smoke or you have chronic disease, the virus can be very dangerous for you.

The Scientists work for find a vaccine or treatment. Some countries tell they already finded that vaggine, they are testing the vaccine at the moment and this will long 1 years at least. But the world doesn't have time. Because, the virus is spreading all countries. 

The virus is still killing a lot of people. They don't have time so much for that. Some countries tell, they already finded a treatment, they applied that a lot of people and the people started healing. 

I hope, the epidemic finishes soon. Because the world doesn't have time so much.

Well, what can we do? How can we guard ourselves from virus?

1. Wash your hands 20 second at least.
2. Don't go to crowd places.
3. If you don't have to go to outside, try staying at home.
4. If you need to go to outside, always wear mask.
5. Try improving your body's defense system. Drink water and eat vegetables and fruits often. 

If we apply these, we can guard ourselves from virus.

Best wishes for you!

If you liked the text, don't forget liking that text. If you want to follow my texts, you can follow my blog. 

If you want to support me, please click Google Adds.

Best Wishes
Kaan Akalin