if(window.location.href == 'https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com' || window.location.href == 'https://kisiselyazilarim.blogspot.com' ) { window.location="https://kisiselyazilarimkaan.blogspot.com"; } Kişisel Yazılarım

6 Kasım 2017 Pazartesi

AÖF Maliyet Muhasebesi Örnek Sorular ve Çözümleri

Merhaba arkadaşlar, bu yazımda benim gibi AÖF mağdurları için, Maliyet Muhasebesi örnek soru ve çözümlerini hazırladım. Bu sefer, bu dersten geçeceğime eminim. 3 yıldır ayno dersi alıyorum ve artık geçmem lazım, geçmemiz lazım. Hazır mıyız? Öyleyse başlıyoruz.

Örnek 1: 


Tarih          Açıklama           Miktar  Birim Fiyat  Tutar 
1 Nisan      D.başı mev.       500           5             2.500
5 Nisan       Alım                 2.500         6            15.000
13 Nisan  İmalata ver.       2.000         -                -
20 Nisan  Alım                    2.000       7,5           15.000
25 Nisan  İmalata ver.       1.000

İşletme değerleme yöntemi olarak Son Giren İlk Çıkar yöntemini kul-
landığında (F) cinsi malzemenin dönemsonu maliyeti kaç TL'dir?
      A) 5.000
      B) 7.000
      C) 7.500
      D) 13.000
      E)  19.500

Bu soruyu çözebilmek için Son Giren İlk Çıkar tablomuzu yapıyoruz (ben öyle buldum): 


GİREN
ÇIKAN
KALAN
Tarih
 Açıklama
Miktar
Fiyat
Tutar
Miktar
Fiyat
Tutar
Miktar
Fiyat
Tutar
1 Nisan
D.Başı Mev.






500
5
2.500
5 Nisan
Alım
2.500
6
15.000



500
2.500
5
6

17.500
13 Nisan
İmalata Verilen



2.000
6
12.000
500
500
5
6

5.500
20 Nisan
Alım
2.000
7,5
15.000



500
500
2000
5
6
7,5

20.500
25 Nisan
İmalata Verilen



1.000
7,5
7.500
500
500
1000
5
6
7,5

13.000
Toplam
4.500

30.000
3.000

19.500




(F) cinsi malzemenin dönem sonu stok maliyeti: 13.000
Sorunun cevabı: D - 13.000 TL
Son Giren İlk Çıkar yönteminde; imalata verilen veya üretime gönderilen hammadde, son satın alınan hammaddeden çıkartılır. Dilerseniz, bu soruyu İlk Giren İlk Çıkar yöntemine göre de çözelim:


GİREN
ÇIKAN
KALAN
Tarih
Açıklama
Miktar
Fiyat
Tutar
Miktar
Fiyat
Tutar
Miktar
Fiyat
Tutar
1 Nisan
D.Başı Mev






500
5
2.500
5 Nisan
Alım
2.500
6
15.000



500
2500
5
6

17.500
13 Nisan
İmalata Verilen



500
1500
5
6

11.500

500

6

3.000
20 Nisan
Alım
2.000
7,5
15.000



500
2000
6
7,5

18.000
25 Nisan
İmalata Verilen



500
500
6
7,5

6.750

1.500

7,5

11.250
Toplam
4.500

30.000
3.000

18.250




İlk Giren İlk Çıkar yöntemine göre, (F) cinsi malzemenin dönem sonu maliyeti: 11.250 TL olarak çıkmaktadır. Bu yöntem, Son Giren İlk Çıkar yönteminin tam tersidir. Yani stoğa ilk giren hammadde/malzeme üretime ilk olarak gönderilir.

Vallahi, bu sorunun çözümünü bulana kadar canım çıktı ama, sonunda böyle yaptım doğru sonuç çıktı. Daha kısa yolu varsa, yorumda belirtmeyi unutmayın.

Örnek 2: Kesme işinde çalışan üç işçinin bir günlük üretimleri sonunda hak ettikleri grup akordu ücretleri 94,80 TL'dir. Çalışan işçilere ilişkin bilgiler şöyledir: 

İşçi
Çalışma Süresi
Saat Ücreti
Normal Çalışma Ücreti
(A)
8
2
16
(B)
7
3
21
(C)
8
4
32
Toplam
23

69







Grup akordu uygulanan işletmede işçi (A)'nın alacağı akort ücreti kaç TL'dir?
 A) 16,5
 B) 17,4
 C) 18,2
 D) 21,9
 E) 32,6

Arkadaşlar, bu soruda bize grup akordu ücreti verilmiş ve bizden işçi (A)'nın bu akorttan alacağı ücreti istiyor. Çözümünü şöyle yapabiliriz:

Grup akordu ücreti
---------------------  x İşçinin normal çalışma ücreti 
Toplam normal çalışma ücreti 

= 94,8 TL 
-------------  = 1,37
    69 

1,37 x 16 = 21,9 
Cevap: D - 21,9

Arkadaşlar sizinle maliyet muhasebesi sınavlarında en çok çıkan sorulardan iki örnek paylaştım. Bu sorulardan her sınavda en az 1-2 tane çıkıyor ve bunları yapamadığımız için derslerden kalıyoruz. Sadece biraz kafayı çalıştırınca yapılmayacak sorular değil. Onun için 3 senedir aynı dersi alıyorum değil mi? :) 

Arkadaşlar, böyle örnekler sınavlara 2 hafta kala daha çok yer alacaktır. Yapmanız gereken, bloğumu takip etmektir. Bu arada, bana destek olmak için Google Reklamları'na tıklamayı da unutmayın. 

Sınavınızda başarılar! :) 

4 Kasım 2017 Cumartesi

Kibir ve Kendini Büyük Görme Hastalığı ve Tedavisi

Kibir Nedir?

Kibir, insanın kendini diğer insanlardan ve canlılardan üstün görmesidir. Kibirli insan, her şeyin en iyisini hak ettiğini, kimsenin ondan iyi olamayacağı düşüncesi içerisindedir. Aslında böyle insanlar, aşağılık kompleksine sahip insanlardır. Aslında, insanlardan daha a-şağı durumdalar ama, kibir öyle bir hastalık ki, bütün bunlara rağmen insan kendini büyük görmesine neden olur.
     Halbuki, o sadece insandan başka bir şey değildir. Kibirli bir nefse sahip olan insan, ken-dini haşaa ilah görmeye başlar. Ama gerçekte, sadece et ve kemik yığınından başka bir şey değildir. Allah, Kur'😆an-ı Kerim'in birçok ayetinde kibirlenen insanların dünyada da ahirette de ağır şekilde cezalandırılacağını bildirmiş, firavunun kıssasından hepimizin ibret almasını istemiştir.

Kibre Neden Olan Durumlar Nelerdir?

İnsanın kibirli hale gelmesine neden olan bazı durumlar şunlardır;
  • Makam sahibi biri olması,
  • Maddi açıdan çok zengin olması,
  • Yetiştirilme tarzı,
  • Yokluğu görmemesi.

Makam Sahibi Olmak

Makam sahibi olmak, kişinin kibirlenmesinde önemli bir sebeptir. Ona göre, herkes ona hizmet etmeye mecburdur. Dünyadaki her şey ondan sorulmaktadır. Kimse, ondan iyi olamaz, onun yerine geçemez. Halbuki, o makama kendisini getiren Allah'ı unutur. Kendisine itaat edilmesi gerektiğini düşünür.

Maddi Açıdan Çok Zengin Olmak

Maddi açıdan zengin olan biri, (özellikle babadan dolayı) parası çok diye, kendisini çok üstün görmeye başlar. Evet, ona göre herkes onun emrinde ve herkes ona itaat etmeye mecburdur. Fakir ona göre, ezilmesi ve hatta yok edilmesi gereken insan nüsvettesi. Halbuki fakir olan kendisidir, fakat bunu bilemeyecek kadar şuursuzdur. O hep insanların et-rafında pervane olmasını ister. Parayla her istediğini yapabileceğini zanneder. Bu durum da, insanın kibirlenmesine neden olmaktadır.

Yetiştirilme Tarzı

Eğer insan, çocukluğunda her istediği yapılan, bir dediği iki edilmeyen biri olsrak yetiştirildiyse, bu o insanın kibirli olmasına yol açar. Çünkü, öyle yaşamaya alışmıştır, öyle yaşayacaktır. Kendisinden başkasını düşünmez. Ona göre, herkes kendisine hizmet etmeye mecburdur. Halbuki, kendisinin diğer insanlardan hiçbir farkı da yoktur.

Kibrin Tedavisi

Kibrin tek tedavisi, tevazulu olmak yani, kendini insanlarla eşit görmektir. Zaten kibirlenmek, insanın haddi değildir. Çünkü insan sadece bir topraktan ibarettir. Kibriyata tek has varlık Allah'tır. Çünkü her şeyi O yaratmıştır ve bizden O'na ibadet etmrmizi istemektedir. Bir de, ölümü hatırlayan insan kolay kolay kibirlenemez. Çünkü, gideceğimiz yer orası. Ölüm gelince ne malın, ne makamın, ne servetin hiçbir önemi kalmıyor. Ölümden sonra işe yarayan ise imanımız ve amellerimiz olmalıdır. Eninde sonunda öleceğini hatırlayan bir insan, kibirlenmeye cesaret edemez.

İlgi ve Alakanız İçin Teşekkür Ederim
Kaan Akalın

Teknoloji Bizi Yanlızlaştırıyor

Teknoloji Bizi Yanlızlaştırıyor

Büyüklerimiz bunu daha iyi bilirler; önceden teknoloji bu kadar gelişmemişken, insanlar hep bir arada, hep birlikte olurlardı. Yemekler beraber yenir, birlikte sohbetler edilirdi. Önceden evlerimizden hiç misafir eksik olmazdı.
    Ancak ne var ki, gelişen teknoloji ile birlikte, insanlar yanlızlaş-maya başladı. Kimi televizyondan, kimi internetten başını kaldır-amıyor. Mahalle arkadaşlıkları vardı önceden. Annem anlatırdı; "Biz çocukken, hiç eve girmezdik. Geç saatlere kadar dışarda oy-nardık.

     Teknolojinin gelişmesi, aslında yalnızlığımızın her gün biraz daha artmasıydı aslında. Teknoloji sayesinde mahalle arkadaşlığı yerini sosyal medya arkadaşlığı almış durumda. Çocuklar sokakta oyun oynamak yerine, bunu bilgisayar ve telefonlarla yapıyorlar. Bütün bunlar, teknolojinin bizi ne hale getirdiğini ve neden bizi yalnızlaştırdığını açıklıyor. 
      İnsanların teknoloji yüzünden yanlızlaşması, depresyon gibi hastalıkların, daha çocuk yaşlara inmiş durumda. Ülkemizde her 4 insandan 1'nin psikolojik hastalıklara yakalanmasında, teknolojinin payı, hiç de küçümsenecek türden değil.


80 milyon nüfusa sahip kalabalık bir ülkeyiz. Ancak, metropol şe-hirlerimizde nüfus kalabalık olsa bile, teknoloji bağımlılığı yüzünden, hep yalnızız. Teknoloji, özgürlüğümüzü elimizden alıp, bizi kendisine hapsediyor aslında, hem de hiç zorlamadan. Çünkü, teknoloji bize kendini hep güzel gösteriyor. Sunduğu kolaylıklar, insanları bağımlı yapan oyunlar, teknolojinin hayatımızın vazgeçilmezi haline getiriyor.
     Halbuki, biraz oturup düşünsek teknolojinin bize ne kadar zarar verdiğini anlayabiliriz. Teknoloji yüzünden her gün maruz kaldığımız ölümcül dozda radyasyonu saymıyorum bile. 
     Büyüklerimizin anlattıklarıyla, şimdiki yaşadıkları-
mız arasında büyük bir uçurum var. İnsanlar şimdi daha mutsuz. Çünkü, insan sosyal bir varlıktır ve başka insanlarla vakit geçir-mek zorundadır. Teknoloji de, insanı kendisine bağlayarak diğer insanlardan soyutluyor. Bu da insanı mutsuz ve yalnız biri haline getiriyor. 
      Teknoloji, bilinçli kullanıldığı zaman faydalıdır. Teknolojiyi şu şekilde bilinçli kullanabiliriz:
  • İnterneti sadece, ihtiyacımız olduğunda kullanabiliriz.
  • Teknolojiyi amaç değil araç olarak görebiliriz.
  • Teknoloji yerine arkadaşlarımızla vakit geçirmeyi tercih edebiliriz.
Bu yazımda, günümüz teknolojisinin bize verdiği zararlardan bahsetmek üzerine, kendimizi bilinçlendirmeyi amaçladım. Bu sayede, teknolojiyi bilinçli kullanarak bize verdiği zararların önüne biraz da olsa geçmiş oluruz.

Bu yazımı beğendiyseniz, +1 tuşuna basmayı ve bloğumu takip etmeyi unutmayın. Bana destek olmak için de, bloğumda yer alan Google Reklamları'na da tıklayabilirsiniz.

Kaan Akalın
    

Mutlu Olmamızı Gerektiren Sebepler

Mutlu Olmamızı Gerektiren Sebepler

Günlük hayatımızda bizi mutsuz eden, üzen pek çok şeyle karşıla-şıyoruz. Bu durumlar bizi karamsar ve umutsuz biri yapabiliyor. Peki, yaşanan onca olumsuzluğa rağmen hiç mi mutlu olacak ne-denimiz yok? Tabii ki var, bu yazımı da onun için yazdım. Peki bu sebepler neler olabilir? Kısaca sıralayalım:

  1. Sağlığımızın Yerinde Olması: Biz birçok üzüntü yaşıyoruz ve bazen de "yeter artık", "hep beni mi buluyor" gibi sözler söyleyebiliyoruz. Ancak ne var ki, bizim gibi sağlığı yerinde olma-yan birçok insan var ve biz çok şükür o insanlardan değiliz. Düşünsenize, o kadar ağır hastalıklı, yatağa bağımlı insan varken, biz sağlıklı olduğumuz için mutlu olmamız gerekmez mi?


     2. Hâlâ Hayattayız: Halen hayattaysak ve yaşıyorsak, bu da         mutlu olmamızı gerektiren nedenlerden sadece bir tanesi. Yaşıyor olmamız, üzüntülerimşze rağmen halen daha umudumuzun olması anlamına geliyor. Bu umutlar da bize, bu üzüntülerden kurtulabilmek için moral veriyor. Hâlâ yaşıyor olmamız, mutlu olmamız için yetmez mi? 


3. Bizi Her Şeye Rağmen Seven Bir Ailemizin Olması:
Bunu en güzel şekilde anlatacak olursak;  çocuk esirgeme kurumlarında, yetimhanelerde annesi ve babası olmadan yaşayan birçok çocuk var. Bu çocukların belki de en büyük üzün-tüleri, onları seven, kollayan bir ailelerinin olmaması. Ama bizim her şeye rağmen bizi seven, kollayan, yetiştiren bir ailemiz var. Bizi seven bir ailemizin olması, mutlu olmamız için yetmez mi?

4. Özgürlük
Bir an için, hapishanede olduğunuzu düşünün. Özgürlüğünüz, sadece 90 m2 bir alandan ibaret. Dışarı çıkamazsınız, gezemezsiniz, dolaşamazsınız. Hayatınızın geri kalanını hapishane hücresinde geçirdiğinizi hayal edin ve bir de kendinize bakın; gezebiliyor, istediğiniz yere gidebiliyor, istediğinizi yiyor, içiyorsunuz. Kısacası, özgürsünüz. Özgürlük, mutlu olmak için, sağlıktan sonra en önemli şey bence. Kendinizi hapishane mahkumlarının yerine koyun, ne demek istediğimi anlarsınız.

Bu yazımda, mutlu olmamıza yetecek birçok şeyden birkaçını sizlerle paylaşmak istedim. Sahip olduklarımızla, sahip olamadıklarımızı, bir teraziye koyup tartmamız gerekiyor. O zaman, ne kadar mutlu olmamız gerektiğini ve sahip olduğumuz şeylere ne kadar şükretmemiz gerektiğini daha iyi anlayacağız. Bize düşen, bu saydığım dört özelliği iyice değerlendirmek ve ha-yatımıza ona göre şekil vermektir.

Bu yazımı beğendiyseniz, +1 tuşuna basmayı ve yazılarımı kaçırmamak için, bloğumu takip etmeyi unutmayın. 

İlgi ve alakanız için teşekkür ederim.
Kaan Akalın


3 Kasım 2017 Cuma

Youtube Kanalıma Abone Olun!

Kanalıma her gün güzel ve eğlenceli videolar yükiüyorum. Profesyonel ol-mayabilirim ancak, zamanla kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Youtuber-lığı seven ve ilgi duyan biriyim. Videoları hazırlamak 2-3 saatimi alabiliyor. Sizlerin de kanalımı beğeneceğinden eminim. Sizler eğer bana destek olur-sanız, çok daha iyi videolar yüklemek istiyorum. Gelin, bu kanalı birlikte ge
liştirelim.
       Açıkçası, ben bir üniversite öğrencisiyim ve bu videolardan öğrenci na-fakamı çıkarmaya çalışıyorum. Dediğim gibi, hem maddi hem de manevi olarak desteğe ihtiyacım var, bunun için de kanalıma abone olmanız, yük-lemiş olduğum videoları beğenmenizi ve videoları arkadaşlarınızla paylaş-manızı rica ediyorum. İnanın profesyonel videolar yapabilmeyi sizden çok istiyorum, ancak maddi olarak yetersiz durumdayım. Sizler bana desteği-nizi gösterirseniz, emin olun Youtube'da birçok Youtuber'ı geride bırakabi-liriz.
      Şimdiden verdiğiniz desteğe teşekkür eder, kanalımda hoş vakit geçir-menizi dilerim.
      Kanalıma Youtube'dan "Kaan Akalın Videoları" şeklinde aratarak ula-şabilirsiniz.